- Çünkü senin lanet masalın ve mutfağımızda canlı ve donmuş bir şekilde duruyor. | Open Subtitles | لأنها قصتك الخرافية و هي حية و مجمّدة في مطبخنا |
Soğuk, uzak, bir resimde donmuş gibi. | Open Subtitles | باردة، غير ودية، وكأنني مجمّدة في بعض الصور؟ |
Bir paket donmuş bezelyenin şişliği indirmede yardımı dokunurdu. | Open Subtitles | مرحبا، كيف الساقين؟ تعرفي، كيس بازلاء مجمّدة من شأنه أن يُخفف الورم. |
dondurulmuş hesapları açmak ne kadar uzun sürer bilirim. | Open Subtitles | فأنا على علم كم يستغرق الأمر لتسييل أصول مجمّدة |
Leziz, buz gibi bira. İhtiyar Burns'ün yanında otururken bir işime yaramaz ki. | Open Subtitles | بيرة مجمّدة لذيذة، ما أروع الجلوس بجانب رئيسي |
bütün bir köy bunun içinde dondu. | Open Subtitles | وفي هذه توجد قرية كاملة مجمّدة بداخلها |
Hesaplarımız donduruldu.. | Open Subtitles | حساباتنا مجمّدة. |
Şimdi yiyemeyeceği şeyleri derin dondurucuda saklıyor. | Open Subtitles | ما يعجز الشَرَه عن تناوله الآن، يُخبأه في مجمّدة الطعام |
Ama yine teoride o donmuş bir baştı zaten. | Open Subtitles | لكن نظرياً، يجب أن يبقى رأساً مجمّدة. |
- Biliyorum. Lazanyamın donmuş olduğunu söylesen kimse inanmaz evet. | Open Subtitles | -أعلم، لا أحد سيصدّق أنّ اللازانيا مجمّدة |
Ne kadar bir süredir donmuş olduğumu kimse bana söylemedi. | Open Subtitles | لم يخبرني أحد كم من الوقت بقيتُ مجمّدة. |
Sarmısak, Tom Collins karışımı, donmuş ekmek parçaları-- | Open Subtitles | قرنفل ، خلطة (توم كولنز) قشرة فطيرة خارجية مجمّدة |
donmuş pizza var. | Open Subtitles | هناك بيتزا مجمّدة |
Kız korkudan donmuş! | Open Subtitles | بسكويتات الوفل! هي مجمّدة بالخوف! |
Mars donmuş bir çöl. | Open Subtitles | المريخ أرض قاحلة مجمّدة |
donmuş ölü Bayan Nugent'ın fotoğraflarını gösterdiler. | Open Subtitles | عرضوا صوراً للسيّدة (نوغنت) الميتة وهيّ مجمّدة |
donmuş bezelye torbası en iyisi. | Open Subtitles | كيس بازلاء مجمّدة أو ما شابه. |
Evet, bir tanesinin iç çamaşırında dondurulmuş bezelye var. | Open Subtitles | أجل، وأحدهم يضعُ بازلاّء مجمّدة في لباسه الدّاخلي. |
Biliyorum yılın bu dönemlerinde dondurulmuş veriyorlar ama... | Open Subtitles | أعلم إنها تصبح مجمّدة فيهذاالوقتمنالعامولكن.. |
- Apış aramda dondurulmuş bezelye var. | Open Subtitles | لديَّ بازلاّء مجمّدة بين ساقاي. ماذا؟ |
Yakında elmaslar benim olacak ve ben de bu iğrenç yeşil gezegeni muhteşem bir buz kütlesine döndürebileceğim. | Open Subtitles | قريباً, الالماس سَيَكُونُ لي و سَأكُونُ قادرا على تحويل هذا الكوكبِ الأخضرِ القبيحِ إلى ارض مُقفَرّة مجمّدة رائعة. |
- Ayaklarım dondu. | Open Subtitles | - أقدامي مجمّدة. - أَشعر بالبروده |
- Hayır. Yani donduruldu. | Open Subtitles | -كلا، أعني مجمّدة |
Bir dondurucuda olabilirsin dostum, ama o dondurucu Kafe Volga'da değil. - Ne? | Open Subtitles | قد تكون بدّاخل مجمّدة" "ولكن ليس بمقهى "فولجا". |