Jack, avukatın en iyilerden Ziyaretim için izin aldı. | Open Subtitles | جاك, محاميتك واحدة من أفضل المحامين لديها إذن بزيارتى |
avukatın yüzüne bakmamı istedi. | Open Subtitles | أرادت محاميتك مني أن انظر إليك وجهاً لوجه |
Bu senin avukatın idamı durdurmak için son dayanağı mı? | Open Subtitles | هذا هو الأساس الذي تستند إليه محاميتك كمدخل أخير لمحاولة منع الإعدام؟ |
Avukatınız çok güzel bir kadın. | Open Subtitles | يالها من مرأة جميلة, محاميتك من الصعب إلى حد ما أن |
Ben senin avukatınım aynı zamanda da arkadaşınım. | Open Subtitles | يجب أن تخبريني، أنا محاميتك وصديقتك أيضًا. |
Kaltak avukatına yazı yaz. Bana karşı suçlamaları geri al. | Open Subtitles | اكتبي رسالة الى محاميتك اللعينة بأسقاط جميع التهم عني |
En iyi avukatın tarafından çıkartılmış mahkeme emri herhangi bir şey yapmama izin vermiyor. | Open Subtitles | لسخرية القدر، أنا مرتبط بأمر المحكمة الذي استصدرته محاميتك |
Senin avukatın da onun erkekler konusundaki kötü zevkini kullanıp onun tanıklığındaki inandırıcılığına gölge "üşütmeye" çalışıyor. | Open Subtitles | و محاميتك ستستخدم ذوقها السيء في الرجال لتنقيح مصداقيتها |
avukatın. Bileşik Devletler Avukatlar Birliğinden. | Open Subtitles | إنها محاميتك إنها من مكتب النائب العام الأمريكي |
Eğer avukatın olacaksam kişisel olarak neye inandığımın bir önemi yok | Open Subtitles | أذا كنت سأصبح محاميتك لا يهم ما أصدقه شخصيا |
avukatın sorulmayan soruları cevaplamamanı söylemedi mi? | Open Subtitles | ألم تطلب منك محاميتك أن لاتجيبي على أية أسئلة لم تُطرح عليكِ؟ |
Kız kardeşim olması yanı sıra, senin de avukatın ve evlilik sözleşmemizin yeniden gözden geçirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | فضلاً عن كونها أختي إنّها محاميتك كذلك.. وأنا أود تنقيح عقد زواجنا.. |
avukatın olarak soruyorum, şimdi cevabın öncelikli olacak. | Open Subtitles | الآن هو سؤال محاميتك الخاصة الآن إجباتك ستكون مميزة |
Peki o zaman Annalise'i çağır çünkü avukatın o, biz değiliz. | Open Subtitles | حسنا , اتصل ب أناليس لأنها محاميتك وليس نحن |
Komplonun bir parçası olduğunuzu itiraf ettiniz. Avukatınız geldi. | Open Subtitles | لكنك ضمّنت نفسك كجزء من المؤامرة بينما كانت محاميتك موجودة. |
Ama beni kızınız olarak değil de Avukatınız olarak görmeye çalışın. | Open Subtitles | لكن ، حاول أن لا تفكر بي كـ أبنتك لكن ، كـ محاميتك |
Bunu pek sık söylemem ama Avukatınız az konuşmanızı salık verse iyi olur. | Open Subtitles | جريجسون انا لا اقول هذا عادة لكن محاميتك يجب ان تذكرك بان تتحدث قليلا فقط |
Ama ben senin avukatınım. Eğer istediğin buysa, bugün dosyaya koyarım. | Open Subtitles | لكني أنا محاميتك اذا كان هذا ماتريه سأرفعها اليوم |
Ben avukatınım ve şimdilik bir şey yapmamanı öneriyorum. | Open Subtitles | انا محاميتك وانا انصحك بألا تفعل اي شيء بعد |
Dün gece avukatına saldırıldı. Bu durumu aydınlatmıyor. | Open Subtitles | الإعتداء على محاميتك ليلة أمس لا يغير من وضعك |
O ilaç, avukat hanımın iddiasına göre, Andrea'ya aitmiş. | Open Subtitles | هذا المُخدر الذى قالت محاميتك انه ل اندريا |
Benim bilmem size ve avukatınıza yarar | Open Subtitles | معرفتي بالأمر تساعدك وتساعد محاميتك |
Hayır, ben sizin avukatınızım. | Open Subtitles | بالطبع لا ، انا محاميتك |
Belki temsilcinizin önerisini önemsemelisiniz, cevabınız üzerinde düşünmek için ek zaman alın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تتبع نصيحة محاميتك خذ وقتاً إضافياً لتفكر في ردك |