"محاميه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• avukatı
• avukat
• avukatının
• avukatıyla
• avukatını
• avukatıyım
• avukatına
• avukatım
• avukatları
• avukata
• avukatından
• avukatın
• avukatsın
• avukatısın
• avukatlarına

İlk olarak, itiraf etmeden önce avukatı olmadan 16 saat aralıksız sorgulandı.
أولا، تم استجوابه لمدة 16 ساعة دون محاميه الحاضر، قبل أن يعترف.

avukatı ile bir görüşme ayarladı ölmeden bir gün önce.
كان على موعد مع محاميه لتغيير وصيته قبل يوم وفاته

Ta başından beri kendi avukatı bile onun suçlu olduğunu biliyordu.
منذ البداية، محاميه الخاص كان يعرف ذلك، وقد رأيتم هذا.

Yani kız bir avukat, çok zeki olmalı Evet öyle
إنها محاميه ، إذاً لا بد من ان تكون ذكيه

Haklı. Tüm ihtiyacı olan, avukatının onu çıkarması.
إنها علي صواب، كل ما يحتاجه للخروج هو محاميه

Başka bir diyeceğin varsa da gider Yahudi avukatıyla konuşursun.
الآن اذا كان لديك شيء لتقوله تحدث الى محاميه اليهودي

Sence avukatını görüşmemden bir gün önce bilerek mi kışkırttı?
أتعتقدين أنه ألصق محاميه بوجههنا في اليوم السابق للمقابلة عمداً؟

avukatı da bunu açıklamak için çok uğraştı.
محاميه قام بمجهود رائع ليجلب له هذه المعلومات.

Son dakikada, avukatı infazın iptal edilmesi için bir girişimde daha bulundu.
في اللحظة الأخيرة، محاميه حاول ايقاف تنفيذ حكم الإعدام.

Bay Taglialucci, avukatı Bay Kleinfeld'le görüşecek.
السيد تاجليالوتشي سيقابل محاميه السيد كلاينفيلد

Bu arada avukatı "açgözlülük"
ولقد تأكد محاميه بأن لا يقضى فتره طويله.

avukatı kısa sürede çıkarmış.
ولقد تأكد محاميه بأن لا يقضى فتره طويله.

Bir dizi hızlı ve etkili yasal manevrayla Bay Fairbanks ve avukatı senato komitesinin rüzgârını kesti.
حول سلسلة من المناورات القانونية السريعة و المؤثرة سيد فيربانكس و محاميه أخذوا يبحرون بالأشرعة

"savunması için avukat desteği alacaktır."
يتلقى المساعدة من محاميه فى الدقوع المقدمة

Ailem avukat olmamı istiyordu. Sadece,o bana göre değil.
أبويّ أرادوني ان أكون محاميه انه فقط لم يكن لي

avukatının gelip teslim olmasını ayarlamasını istedi.
لقد طلب منا ان يأتي محاميه ليفاوض على إستسلامه.

6 hafta önce ismini vermeyen biri, telefon ederek Keaton'ı avukatıyla beraber Mondino'nun yerinde yemekte bulabileceğimi söyledi.
منذ ستة اسابيع تلقي اتصالا مجهولا يسأله هل يمكنه ايجاد كيتن؟ يأكل في منديانوا مع محاميه

avukatını istedi, ama avukatı onu henüz aramadı.
لقد أرسل في أمر محاميه ولكن هذا الأخير لم يتصل به بعد

Bulmalısın, çünkü ben bulamam. avukatıyım onun.
عليك القيام بهذا فأنا لا أستطيع أنا محاميه

Tanrım, savunma avukatına çıkma teklif etmek üzere olduğuma inanamıyorum.
يا اللهي انا لا اصدق اني سوف اسأل محاميه لتواعدني

Bence bu haksız hapse giriyor, ben bir avukatım.
أظن أن هذا يشكل احتجازا محظورا و أنا محاميه

Yılda bir kez New York'a gelip bankacısı ve Amerikalı avukatları ile görüşür.
مره واحده في السنة يأتي الى نيويورك لمقابلة مصرفي له و محاميه الامريكي

Herhalde avukata bozulmuş.
كما تعلمين ، ربما قد يكون منزعجا قليلا من محاميه

Bir gün, avukatından, bir mektup aldım bir paketle birlikte
في أحد الأيام جاءتنيرسالةمن محاميه.. ومعها طرد

Bir avukatın ofisinde olmadıktan sonra aklının ucundan geçmezdi.
لا إنه لم يخطر على باله مطلقاً بالبحث قانونياً خارج مكتب محاميه

Sen harika bir avukatsın, doğuştan yeteneklisin.
انتي محاميه رائعه قوه من قوى الطبيعه تقريبا

- Onun mu avukatısın, benim mi?
ومن أنت؟ محاميه أم فخ؟

Başkan, avukatlarına karşı çıkarak doğaçlama bir basın toplantısı yapmayı kabul etti.
, حيث , ضد رغبات محاميه حيث العمدة وافق على مؤتمر صحفي مرتجل