Beyaz bahçe çitinin ardında o mükemmel aile olmaya çalışmak, büyük bir baskı. | TED | يكمنُ هناك الكثير من الضغط في محاولة أن تكونوا تلك العائلة المثالية وراء ذلك السور الخشبي الأبيض. |
Ama işin gerçeği eski sevgilinle arkadaş olmaya çalışmak göründüğünden çok daha zor. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي محاولة أن تكون صديقاً لعشيقتك السابقة أصعب مما يبدو |
Tekrar bir araya gelmeye çalışmak? | Open Subtitles | ماذا عن محاولة أن نجعل الأمر بيننا ينجح؟ |
Bir çocuğa o kuşun neden bir daha hareket etmeyeceğini açıklamaya çalışmak. | Open Subtitles | محاولة أن تشرحي لطفل أن الطائر لن يتحرك مجدداً |
Zeki görünmeye çalışmak bazen ters etki yapabilir. | Open Subtitles | محاولة أن تبدو ذكياً قد يكون مفعولها معاكساً أحياناً. |
Ona daha iyi bir yaşam göstermeye çalışmak, aptallık değildi, Ali. | Open Subtitles | محاولة أن تريه حياة افضل ليس غباء يا "علاء." |
Oraya buraya koşturmak. Biri olmaya çalışmak. | Open Subtitles | أركض بالجوار محاولة أن أكون أحداً |