Enfeksiyonunun bir suikast girişimi olduğuna inanıyoruz ve ikinci bir girişimi engellemenin en iyi yolunun bu olduğunu düşündük. | Open Subtitles | لدينا ما يدفعنا للاعتقاد ان اصابتها بالعدوى كانت محاولة اغتيال وفكرنا ان هذه افضل وسيلة لمنع اي هجوم ثاني |
Bu da neydi böyle? O halde bu Patrik Darling'e düzenlenmiş bir suikast girişimi değildi? | Open Subtitles | ماذا كان هذا ؟ اذن هذا لم يكن محاولة اغتيال لباتريك دارلنق ؟ |
Homer Simpson, cinayete teşebbüs etmekten tutuklusun. | Open Subtitles | هومر سيمبسون، أنت موقوف بتهمة محاولة اغتيال |
Bir Suikast girişiminden kurtulduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه مستمر بالادعاء بأنه نجى من محاولة اغتيال.. |
Başkana düzenlenen suikast girişiminin artçı sarsıntılarının üstesinden gelmekle meşguldüm Hollis. | Open Subtitles | كنت مشغولة هوليس، أعالج تبعات محاولة اغتيال الرئيس. كيف حال فيتز؟ |
Bu bir süikast girişimi değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن محاولة اغتيال |
suikast girişimi hakkında süren bir soruşturma var sanırım devlet bir şey biliyordur. | Open Subtitles | جرى تحقيقٌ في محاولة اغتيال و أظنّ أنّ الحكومة تعرف شيئاً |
Dallas'ta General Edwin A. Walker'a suikast girişimi olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | علمنا للتو بوجود محاولة اغتيال استهدفت حياة الجنرال ادوين ووكر في دالس |
Muhtemel bir suikast girişimi araştırıyor olsan bile mi? | Open Subtitles | حتى إذا كنت تحقق في محاولة اغتيال محتملة؟ |
Ben savaşa Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı'na düzenlenen suikast girişimi nedeni ile girdim. | Open Subtitles | ذهبت إلى الحرب بسبب محاولة اغتيال نائب رئيس الولايات المتحدة |
Aldershot İstasyonunun bombalanması. Edward Heath'e suikast girişimi. | Open Subtitles | تفجير محطة "ألدرورت" لسكة الحديد محاولة اغتيال "إدوارد هيث" |
Aldershot İstasyonunun bombalanması. Edward Heath'e suikast girişimi. | Open Subtitles | تفجير محطة "ألدرورت" لسكة الحديد محاولة اغتيال "إدوارد هيث" |
Bildiğimiz kadarıyla cinayete teşebbüs... | Open Subtitles | على الأقل محاولة اغتيال إلاذ إن كنّا نعلم |
Sizi yakınlaştıran şey, adam kaçırma ve cinayete teşebbüs oldu. | Open Subtitles | و كل ما تطلبه الأمر لتوحيدكم كان اختطافاً و محاولة اغتيال |
Suikast girişiminden sonra Senatör'ün durumu oldukça kritik. | Open Subtitles | عضو مجلس الشيوخ هو في حالة حرجة بعد محاولة اغتيال. |
Başkan Grant'e düzenlenen Suikast girişiminden ve Amerika'nın bebeğinin doğumundan sonra ilk kez... | Open Subtitles | وفي هذه الليلة المميزة... في مقابلتهم الأولى منذ محاولة اغتيال |
Böyle bir suikast girişiminin içinde bir ajanın olduğu fikri aklıma yatmadı. | Open Subtitles | انه احتمال بعيد،ان يكون هناك عملاء متورطين فى محاولة اغتيال |
Bu gece Austin'de süikast girişimi oldu. | Open Subtitles | كانت هناك محاولة اغتيال (الليلة في (أوستن |
Cytron patlamasını üstüme yıkan kişi beni kurtardığı için Huck'a kızgındı ve başkana düzenlenen suikastı da onun üstüne yıktı. | Open Subtitles | أظن أنه أياً كان من أراد إلصاق تهمة التفجير بي فهو غاضب لأن هاك أنقذني، فألصقوا به تهمة محاولة اغتيال الرئيس. |
Tamam, suikast teşebbüsü atlattı. | Open Subtitles | حسنا، لقد نجت من محاولة اغتيال |
Birden fazla suçtan bahsediyoruz, federal bir hâkimi öldürmeye teşebbüs dahil. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن جرائم متنوعة تتضمن محاولة اغتيال قاضي فدرالي |
Bay Hastings, eskiden birlikte çalıştığım bir muhbir bana Başkan'a suikast düzenleneceğini bildirdi. | Open Subtitles | سيد (هيستينجز)، إنني مع مخبر كنت أتعامل معه والذي يدّعي بأنه لديه معلومة عن محاولة اغتيال الرئيس (حسّان) |