Bugün o İngiliz, harika bir şef, birinci sınıf bir şarap ve düzgün çalışan elektrik sistemi olan bir araba tanıtacak. | Open Subtitles | هو اليوم الذي ستُخرج فيه إنجلترا طاهٍ ماهر و زجاجة نبيذٍ راقية عالميًا، و سيارة تملك نظامًا إلكترونيًا محترمًا |
Neden bir kez olsun düzgün bir şey yapamıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تفعل شيئًا محترمًا لمرّة في حياتك؟ |
Yani bir keşe göre fazla düzgün duruyor. | Open Subtitles | ...أقصد هو يبدو محترمًا جدًا .بالنسبة لشخصٍ يتناول الأدوية |
Dr.Wertham aslında oldukça iyi bir adamdı. | TED | الدكتور ويرثام كان فعلًا رجلًا محترمًا. |
Steve, bir doktor, beraber çalıştığı, özellikle alttaki çalışanlara ve hemşirelere hep saygısız olan bir doktordan bahsetti. | TED | أخبرني ستيف، وهو طبيب، عن طبيب عمل معه لم يكن محترمًا جدًا، خاصةً مع الموظفين المبتدئين والممرضات. |
Evet, düzgün bir polis olabilir. | Open Subtitles | قد يغدو شرطيا محترمًا |
düzgün insan değilim, Keelin. | Open Subtitles | لستُ شخصًا محترمًا يا (كيلين). |
Üç, aynı zamanda en önemlisi, bir doktor, hayır bir insan olarak saygı görmenin tek yolu; | Open Subtitles | ثالثا، والجد مهم .. الطريقة الوحيدة لتكون محترما كدكتور بل محترمًا كرجل هو أن تكون جزيرة مستقلة |
Nazik eğilimli bir adamla yeni evlenmişsiniz ancak şüpheli ahlakı olan nahoş bir arkadaş için sizi terk etmiş. | Open Subtitles | تزوجت مؤخرًا رجلاً محترمًا على ما يبدو والذي هجرك الآن بسبب رفيق تافه أخلاقه مشكوك فيها |
Ayakta durabilen ve buna şükreden saygın bir kaptana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج قائدًا محترمًا أن ينهض ويبارك الأمر |
- Yaptığı her şeyin bir nedeni var. Bazen toplumun iyi yetişmiş bir bireyi gibi davranmanı gerektirecek olsa bile. | Open Subtitles | إن لديها سببًا لكي شيء، حتى لو تطلب ذلك أحيانًا أن تصبحي عضوًا محترمًا في المجتمع |