"محصنة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bağışıklığı
• güçlendirilmiş
• güvenli
• korunuyor
• savunmasız
• bağışıklık
• zırhlı
• korunaklı
• bağışıklığın
• Bağışıklığım
• korunduğundan

Onun büyü ve tılsımlara karşı bağışıklığı var ama Kitap onu yüksek dereceli ibils olarak sınıflandırıyor.
حسناً ، إنها محصنة للتعويذات و السحر لكن الكتاب يصنفها منمشعوذينالطبقةالعليا.

Burası Emery'nin evde saklanması için panik odası olarak güçlendirilmiş çalışma odası.
هذا هو المكتب, الذي يمكن استخدامه كغرفة مغلقة محصنة عندما يحتاج إيمري أن يكون مختبئاً داخل المنزل.

Bozulmanın nerelere kadar gittiği hakkında fikrin yok. Yıldızgeçidi Komutanlığı bile güvenli değil.
لافكرة لديك حول الفساد ميجور وحتى قيادة بوابة النجوم ليست محصنة

Gözlem balonları, üç yerde haberleşme noktası, ve bu altı noktadaki Archie bataryaları tarafından sıkı şekilde korunuyor.
إنها محصنة جيداً , ببالونات مراقبة و أسلاك شائكة من ثلاث جوانب و مدافع مضادة للطائرات في ستة مواقع

Düşman büyük bir felaket gibi savunmasız insan gezegenlerinden beslendi sonunda sadece Atlantis kalana kadar.
لقد غزا العدو عوالم الانسانية الغير محصنة مثل العقاب الرهيب حتى بقى شعب أطلانطس وحيد.

Hamile olman işini güvence altına alabilir Meredith Grey ama ağzına çarpacağım tokada karşı bağışıklık kazandırmaz sana.
الطفل الذي تحملينه قد يمنحك تأمينا لعملك,ميرديث غراي و لكنه لا يجعلك محصنة من ضربة الى الفم

Federal soruşturmadan kıl payı kurtulduktan sonra ilk yaptığımız iş sokağa çıkıp zırhlı araç soymak mı oluyor?
بالكاد فلتنا من قبضة محقق فيدراليّ، و أول شيء نفعله هو السطوُ على شاحنة نقل أموال محصنة ؟

Güçlü ordusu en korunaklı şehirlerinin içinde konuşlanıp başkenti ele geçirmek için hazırlanıyordu.
قام بجمع جيش قوي جداً في أكثر مدينة محصنة لديهم حيث يدرب جنوده لاحتلال العاصمة.

Ne olduklarını bilmek istiyorsun çünkü bir şekilde benim içimdeki şeye bağışıklığın yok.
تريدين ان تعرفي ماهيتهم لأنه، لسبب ما انت لست محصنة ضد ما في داخلي

Mosley'nin sorununa karşı Bağışıklığım olduğu için seviniyorum.
نوعا ما سعيدة لانني محصنة من اضطراب موسلي

Kaynağın o olmadığını söylemiştin demek ki bağışıklığı var, doğru mu?
أعني لقد أجريت أنت عليها فحوص , أليس كذلك؟ لقد قلت أنها ليست المصدر , بحيث يعني انها محصنة , أليس كذلك؟

Onun Duke'ün içindeki sorunlara bağışıklığı olmadığını düşünüyoruz.
نحن نظن بانها ليست محصنة من الاضطرابات التي في داخل دوك

Hayır, beni bulamayacaklar, çünkü çok iyi kamufle olmuş... güçlendirilmiş, Bergen-geçirmez sığınağımda olacağım.
لا إنهم لن يجدوني أنا لأنني سأكون في غرفة تحت الأرض ,مخفية تماما ,محصنة,و ضد البيرجنز

Gemi çapa zincirlerini tutmak için güçlendirilmiş iç oda.
غرفة ذاتية و محصنة و محتواة لأيواء سلسلة المرساة في اي سفينة

Uzaktan kontrol edebileceği bir kulübe, bir yeraltı evi, ...yani sadece kendilerinin ulaşabileceği gizli güvenli bir yer.
قبل الاختطاف كوخ بعيد او غرفة محصنة تحت الارض مكان آمن سري

Dinle, güvenli bir odadan bahsediyoruz, Terry.
اننا نتحدث عن غرفة محصنة يا تيري

Salon oldukça iyi korunuyor.
قاعة المؤتمر محصنة بشكلٍ جيد

Sıkı korunuyor ve silahlardan yoksun olacaksınız.
-إنها محصنة جيدًا، ولن يكون لديك أسلحة

En savunmasız anımızda bizi vuracaklar.
سوف يقومون بضربنا على الأغلب في أماكننا الغير محصنة

Ailemizin şeytanlara karşı bu kadar savunmasız olacağını kim düşünebilirdi?
من كان يعتقد ان ان عائلتنا ستكون غير محصنة ضد الشياطين

Belli ki, mikroplara karşı bağışıklık kazanmış.
من الواضح إنها محصنة ضد الجراثيم

Geçirdiğim 7 aydan sonra, her şeye bağışıklık kazandım.
..بعد السبعة شهورٍ الماضية فأنا محصنة

Her Amerikan elçiliğinin kendine ait zırhlı iletişim odası vardır.
كل سفارة امريكية لديها غرفة اتصالات محصنة خاصة بها

Aşırı korunaklı bir tesise girip oradan birini çıkarmak için.
-بماذا؟ -إاقتحام منشأة محصنة بشدة وإخراج أحدهم

İlk olarak, senin sorunlara karşı bağışıklığın yok mu?
قبل كل شيء الست محصنة من الاضطرابات ؟

Bağışıklığım var.
انها لا تفلح معي أنا محصنة