| Bu fırsatı genç yaşta yakaladığımız için çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظان جداً لحصولنا على هذه الفرصة ونحن صغار |
| Ah, böyle arkadaşlarımız olduğu için çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظان جداً لأننا لدينا أصدقاء مثل هؤلاء |
| Tatlım, hiçbir şey mükemmel değildir ama gerçekten çok şanslıyız. | Open Subtitles | حسناً يا حبيبتي ،لا شيء مثالي لكن ... نحن محظوظان جداً |
| -Ve sanırım biz çok çok şanslıyız. | Open Subtitles | وأظن بأننا محظوظان جداً |
| Ve sanırım biz çok çok şanslıyız. | Open Subtitles | وأظن بأننا محظوظان جداً |
| çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظان جداً |
| çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظان جداً. |
| - çok şanslıyız. | Open Subtitles | محظوظان جداً |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 