Sana bu kadar değer veren bir erkek arkadaşın olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنتي محظوظة لأن لديك حبيب يهتم كثيراً لأمرك |
Çocuğun olmadığı için şanslısın. | Open Subtitles | بطريقة ما، أنتِ محظوظة لأن ليس لديك أطفال. |
Annen sana baktığı için şanslısın diyelim. | Open Subtitles | حسناً , أنتِ محظوظة لأن لديك والدتك لتعتني بك. |
Senin gibi birinin yanında olduğu için şanslı. | Open Subtitles | وليس على طريقة أمها إنها محظوظة لأن لديها أنت |
Sizin aileniz böyle iki güçlü bayana sahip olduğu için şanslı. | Open Subtitles | و عائلتك محظوظة لأن لديها امرأة قوية مثلكِ |
Ayrıca seninkiler seni terk ettiği için şanslısın. | Open Subtitles | وأنتِ في الواقع محظوظة لأن أهلكِ تخلوا عنكِ. |
Baban Senatör olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنتي محظوظة لأن والدكِ عضو في مجلِس الشيوخ. |
Annen sana baktığı için şanslısın diyelim. | Open Subtitles | حسناً , أنتِ محظوظة لأن لديك والدتك لتعتني بك. |
Hükümetinin Interpol'ün işe karışmasına engel olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | ..أنت محظوظة لأن حكومتك تدخلت وأن الانتربول أتى من الأساس |
Özel bir ailen olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظة لأن لديك عائلة حقيقية |
Sprey konfetim bittiği için şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة لأن علبة الرش نفدت مني |
Polis arkadaşım olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظة لأن الشرطة كانوا أصدقائي |
Sevgilinden bir şey almak için kaçısının cezası bidon yıkama olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظة لأن غسيل الحاويات كل ما عوقبتِ به بسبب هروبك من المنزل كي تحصلي على "بعض البعض" من فتاك |
Yaşlı kadınlara zaafım olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة لأن لديكِ نقطة ضعفة كعجوز |
-Tek aldığı kalemin olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | -أنت محظوظة لأن هذا هو كل ما أخذه |
- Annen öldüğü için şanslısın. | Open Subtitles | -أنت محظوظة لأن أمك متوفية |
Jacs Debbie'yi kullanmadığı için şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة (لأن (جاكس) لم تستخدم (ديبي |
Midesi yırtılmadığı için şanslı. | Open Subtitles | انها محظوظة لأن بطنها لم يتمزق من أثر الضربة . |
Sadece kardeşlerin olduğu için şanslı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا فقط أقول أنك محظوظة لأن لديك اخوة |
Felicia, istediklerini yapan bir kızı olduğu için şanslı olduğunun da farkındaydı. | Open Subtitles | كانت (فيليشا) تعلم أيضاً أنها .. محظوظة لأن لديها إبنة تنفذ ما يقال لها .. |