İnsansız uçaklar, biz elektromanyetik ölçümler alırken onu tetiklemediği için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون لأن هدير الطائرة لم يقم بتفعيله بينما كنّا نجري القياسات الكهرومغناطيسية. |
Sadece restoran ve üzerindeki daireler çöktüğü için şanslıyız. | Open Subtitles | إننا محظوظون لأن المطعم والشقق التي فوقه انهارت فقط وليس البناء كله. |
Prens hazretleri İtalya'dan yanımıza geldiği için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون لأن لدينا صاحب السمو الملكي معنا من إيطاليا |
- Üreticiden çalınmış. - Bir Amerikan vatandaşı bulduğu için şanslıyız. | Open Subtitles | سرقت من مصانعنا - نحن محظوظون لأن وجدها أمريكى - |
- Sizin gibi bir adam yanımızda olduğu için şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون لأن لدينا رجل مثلك |