Yaptığın o saçmalıktan sonra hâlâ yarışta olduğumuz için şanslısın. | Open Subtitles | انت محظوظ أننا ما زلت في السباق بعد تلك الحيلة التي قمتَ بها |
Kalacak bir yer arıyorduk. Burada olduğumuz için şanslısın. | Open Subtitles | كنا نبحث عن ملجأ وأنت محظوظ أننا هنا. |
Doğru tekneyi bulduğumuz için şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ أننا وجدنا القارب الصحيح. |
Zamanında burada olup sizi kurtardığımız için çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنت محظوظ أننا وصلنا في الوقت المناسب لننقذك |
Bu ikisini öldürmediğimiz için şanslısınız. | Open Subtitles | أنت محظوظ أننا لم نقتل هؤلاء الأثنين |
Seni hayatta tuttuğumuz için şanslısın. | Open Subtitles | أنتَ محظوظ أننا أبقيناكَ على قيد الحياة |
Burada olduğumuz için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أننا هنا ؟ |
Eskiye döndüğümüz için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أننا عدنا. |
Buraya geldiğimiz için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أننا هنا |
Buraya önce biz geldiğimiz için şanslısınız. | Open Subtitles | أنتَ محظوظ أننا وصلنا هنا أولاً |