haklısın. Bunu yapmak zorunda değiliz. Ama bunu Juno'ya ben söyleyemem ki. | Open Subtitles | أنت محقة لسنا مضطرات لفعل ذلك ولكن لست أنا من سيقول لا |
haklısın. Sen 40 yaşında, boşanmış bir kadınsın. Benim hatam. | Open Subtitles | . كلا, أنتي محقة أنتي مطلقة بعمر الأربعين, هذه غلطتي |
Tamam, tamam. Aşkım, haklısın. haklısın, uzak duracağım, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً يا صغيرتى, أنتِ محقة أنتِ محقة, سأبق بعيداً, حسناً؟ |
Bunu biliyorum ve sen haklıydın. Bu kararı yalnız vermemelisin. | Open Subtitles | وأنتى محقة فى هذا لايجب أن تكونى لوحدك فى هذا |
Elbette. Her zaman bu tarz şeyler hakkında Doğru söylüyorsun. | Open Subtitles | أنتي دائماً محقة بمثل هذه الأمور وهذه المرّة أريد مشاركتك |
Tabii, haklısın. belki de kolej masraflarını ödemek için yoldan müşteri çeviriyordur. | Open Subtitles | لا, انك محقة. أعني, ربما انه انها تلعب الورق لتدفع مصاريف كليتها |
- haklısın. - Doğru. Church Ladies olmasa nerede olurlardı ki? | Open Subtitles | أنتي محقة ، ذلك صحيح لكن أين سيصبحون بدون سيّدات الكنيسة؟ |
haklısın, bu iş benimle Lemon arasında bir savaşa dönüştü. | Open Subtitles | أنت محقة أنا حوّلتُ هذا إلى معركة بيني و ليمون |
Evet, haklısın, şu an benim için acı dolu zamanlar. | Open Subtitles | نعم انت محقة انه وقت عصيب جدا بالنسبة لي الان |
haklı olduğunu biliyorum. haklısın, bir şeyler yapmaya başlamam lazım. | Open Subtitles | أعلم أنكِ محقة ، أنتِ محقة عليّ البدأ بفعل الأشياء |
haklısın bu arada, her şeyde haklısın. Hastaydım, çok hastaydım. | Open Subtitles | أنتِ محقة بالطبع في كل شيء، أنا مريض ومريض للغاية، |
Ann, seni şairane ve asil kara denizkızı, yine haklısın. | Open Subtitles | آن , ياحورية الارض الشاعرية النبيلة انت محقة مرة اخرى |
Hiçbir şey söylemeden önce, sen haklıydın ve ben haksızdım. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي شئ أنت كنت محقة وانا مخطئة |
Bak, sen haklıydın. Beni ayrılmaya zorlayan o, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كنت محقة, إنها كريستين لقد أرغمتني على إنهاء علاقتنا |
Sen haklıydın, yaban çiçeği. Senden öğrenecek çok şeyim var. | Open Subtitles | لقد كُنتِ محقة أيتها الزهرة البرية يوجد الكثير لأتعمله منكِ |
Bu çok Doğru Hoppy. Eğer herkes bilseydi bu nasıl sihir... | Open Subtitles | انها محقة , لو عرفنا سر اللعبة لن يوجد هناك تشويق |
Çok haklısınız. Aramızda kalsın bu. | Open Subtitles | أنت محقة تماماً, علينا أن نبقي ذلك سراً لأنفسنا |
Ben haklıyım. - Ben bir saik üzerinde değilim. | Open Subtitles | أنا محقة . أنا لست أعلى من أن يكون لي حافز خفي |
Dr Fraiser bu gibi durumlarda genellikle haklıdır. | Open Subtitles | دكتور فريزر عادة ما تكون محقة فى أمور كهذه |
Annem haklıymış. Seni tanımasaydım daha iyiydi. | Open Subtitles | كانت أمي محقة ، كنتُ أفضل حالاً بدون معرفتي بك |
Boşanmakta haklı olduğunu ve babamın Haksız olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ فقط تخبريني مجددُا بأنكِ محقة في الطلاق وأن أبي كان مخطئًا |
İnşallah haklısındır, yoksa büyükbabanın tarafından gelen hokus pokus için dua etmeye başla. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكوني محقة أو سوف تبدئي بالصلاة لتدخل مفاجئ من عائلة جدك |
Evet ve haklıydım. İşi alamadın ve tüm paranı kumarda kaybettin. | Open Subtitles | نعم وكنت محقة فقد خسرتي الوظيفة وفقدتي كل نقودك فى المقامرة |
haklıymışsın Lisa. Hayatım boyunca ruhen hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | كنتي محقة لم يسبق ان شعرت هكذا بالرضى عن نفسي |
Peki ya Helen haklıysa ve o adamın gerçekten iyi biri olduğu ortaya çıkarsa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت هيلين محقة و اصبح ذلك الشخص شيئا جيدا؟ |
Eğer haklıysam, gizli odadaki her şeye Charles çok değer veriyor. | Open Subtitles | ان كنت محقة ، فكل شيئ مهم لتشارلز في دلك القبو |
Kahvaltı falan istemiyorum ve haklı olsanız bile bu anlattıklarınız umurumda değil. | Open Subtitles | لا أريد إفطارا و لا يعجبني ذلك الحديث حتى لو كنتي محقة |