Annemle babam haklıydı. | Open Subtitles | والدي ووالدتي كانا محقّين |
Burrell, Rawls hemen hepsi haklıydı. | Open Subtitles | كان (باريل) و(رولز) والآخرون محقّين |
Senin nasıl biri olduğun hakkında haklılarsa onlara senin hakkında yanıldıklarını ne düşündürür? | Open Subtitles | إذا كانوا محقّين حول مَنْ أنت ماذا تعتقد سيَجْعلُهم مخطئين حول ماذا تَعمَل؟ |
Eğer kan konusunda haklılarsa, immün sistemini bir hiç uğruna mahvediyor olacaksın. | Open Subtitles | وإن كانوا محقّين بشأن الدم فسوف تدمّر جهازه المناعي بلا داعٍ |
O konuda haklıydılar. | Open Subtitles | في ذلك، كانوا محقّين |
- Senin hakkında çok haklıydılar. | Open Subtitles | -لقد كانوا محقّين للغاية بشأنك . |
Çünkü ben hatalı, siz ise haklıysanız... bunun anlamı, seri katil hala dışarıda bir yerde demektir. | Open Subtitles | لأنّه إذا كنتُ مخطئاً وكنتم محقّين... فهذا يعني أنّه ما زال هناك سفّاح بالخارج |
- Bu McArdle denen hastalık konusunda haklıysanız, ağrıyı ortadan kaldırabilir misiniz? | Open Subtitles | إن كنتم محقّين بشأن داء (مكاردل) هذا فهل يمكنكم إنهاء الألم؟ |
Öyleyse steroid verelim, haklıysak yarım gün içinde semptomlarında düzelme görmemiz gerekir. | Open Subtitles | إذاً سنحقنه بالستيروئيدات وإن كنّا محقّين فيجب أن نلاحظ تحسّن أعراضه في نصف يوم |
Durumu konusunda haklıydılar. | Open Subtitles | -كانوا محقّين بشأنه . |
Neden hakkında haklıysak bir iki gün içinde hareket edebilmelisin. | Open Subtitles | وإن كنّا محقّين بشأن السبب سنرى حركةً في خلالٍ يومٍ تقريباً |