7 yıldır kendini bu işe adamış ve güvenilir bir yardımcı oldum. | Open Subtitles | لقد عملت لديك باخلاص وكنت محل ثقة لاكثر من سبع سنوات |
Ayrıca Beyaz Saray'ın içinde değerli bir kaynağın var, güvenilir bir ajan sana kendini ara ara gösterecek. | Open Subtitles | كما أن لديك مخبر قيّم داخل البيت الأبيض، عميل محل ثقة وسيعرّفك بنفسه قريبًا |
O topluluğa artık güvenilemezdi. | Open Subtitles | تلك الفئة لم تعد محل ثقة بعد الآن |
O topluluğa artık güvenilemezdi. | Open Subtitles | هذه الفصيلة لم تعد محل ثقة. |
Gördün mü, güvenilmez biri olduğunu biliyordum, bu yüzden ben de hayat sigortamı getirdim. | Open Subtitles | أترى، علمت أنك لست محل ثقة لذا وضعت لنفسي تأمين |
Bence güvenilir biri. Çok iyi kalpli. | Open Subtitles | انه محل ثقة بالنسبة لي إنه لطيف للغاية |
- Alanlarının en iyileridirler ve çok güvenilirdirler. | Open Subtitles | -إنه مجالهم وهم محل ثقة -أنا أثق بك |
Evet. Kyoshi Savaşçıları oldukça becerikli ve güvenilir bir savaşçı grubudur. Ayrıca bizim çok iyi dostlarımızdırlar. | Open Subtitles | نعم ، محاربي ( كيوشي ) محترفين و محل ثقة و هم أصدقائنا أيضاً |
Kasper Juul güvenilir bir çalışanım. | Open Subtitles | كاسبر يول محل ثقة |
O dosya tam burada, ve şimdi biliyorum ki, aslında olduğunu düşündüğüm bu sinir bozucu küçük kedi güvenilmez... | Open Subtitles | و ذلك الملف هنا و أنا أعلم ذلك أعلم انك لست محل ثقة هذه هي حقيقتك القط المنزعج قليلا هذاماأنتعليه... |
Bu da güvenilmez biri demek. | Open Subtitles | إنهُ لص، مما يعني أنهُ ليّس محل ثقة |
Senin güvenilir biri olduğunu bilmelerini sağlayacağım. | Open Subtitles | . سأقول لهم أنك رجل محل ثقة |
Jake'le ilgilenmek konusunda ben güvenilir biri değilim. | Open Subtitles | من الواضح أنه لا يمكن أن أكون محل ثقة لرعاية (جايك) |
- Daima güvenilirdirler. | Open Subtitles | -إنهم دائماً محل ثقة |