Washington'daki dairemin kontratı bitti, ve jinekoloğum mukus tıkacımın sağlam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأو بي ي قلتن ذلك سدادة مخاطي يصمد و هذا كل ما لدي |
Washington'daki dairemin kontratı bitti, ve jinekoloğum mukus tıkacımın sağlam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأو بي ي قلتن ذلك سدادة مخاطي يصمد |
Bana bir bak kokainin o kadar etkisindeyim ki sokakta sümüğümü satabilirim. | Open Subtitles | أنظر إليّ، إنّني منتش جداً، يُمكنني بيع مخاطي في الشارع. |
- Ahbap, sümüğümü ye! | Open Subtitles | -يا صاح, أُكل مخاطي |
- Gevrek. - Gevrek. - Yapışkan. | Open Subtitles | مخاطي مخاطي مخاطي ـ مقرمش مقرمش مقرمش |
Yapışkan herif. | Open Subtitles | - - بوابة مخاطي. |
Garson, sümüğümün içinde bir böcek var. | Open Subtitles | أيها النادل هناك حشرة في مخاطي |
mukus Söken Girinti? | Open Subtitles | تقيء مخاطي ينمو ؟ |
mukus söken ne? | Open Subtitles | تقيء مخاطي ماذا ؟ |
- Sen benim sümüğümü ye! | Open Subtitles | -أنت الذي أكل مخاطي ! |
Cevap kağıdındaki yuvarlaklara "sümüğümün höpürtüsü" yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبت "مخاطي" في فإن دوائر الاجابة |
sümüğümün höpürtüsü. | Open Subtitles | "مخاطي" |