Bir şey koruduğun falan yoktu. Gizli zulan boştu. | Open Subtitles | أنت لا تحمي شيء، مخبأك السري كان فارغاً |
zulan hâlâ duruyor mu? | Open Subtitles | أمازال لديك مخبأك ؟ |
zulanı karıştırmana gerek yok. | Open Subtitles | أنت لست مُضطّر للنبش في مخبأك. |
Sorun yok. Bana söyleyebilirsin. zulanı patlattım. | Open Subtitles | لابأس ، يمكنك إخباري - لقد وجدت مخبأك - |
17 yılın ardından Saklandığın delikten çıkıp, tarlalara dadanan çekirge sürüleri gibi başa bela olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخرجى فجأة من مخبأك بعد 17 سنة و تسببى إزعاجا للآخرين كالجراد الذى ينشر الطاعون |
Şimdi de senin zulanın peşinde. | Open Subtitles | الأن هو ذاهب إلى مخبأك |
Gizli zulandan. | Open Subtitles | من مخبأك السري |
Her neredeysen dışarı çık. | Open Subtitles | أخرج، أخرج، من مخبأك |
Peki, madem izlerini silmeyi o kadar çok düşünüyorsun niye Saklandığın yerin duvarına "Amerika'ya Ölüm" yazıyorsun? | Open Subtitles | لو كنت مشغولا بهذا الشكل فى تغطية اثارك لما تكتب " الموت لامريكا " فى مخبأك ؟ |
Anlaşma yapmıştık. Saklandığın yerden çıkmayacaktın. | Open Subtitles | لقد عقدنا اتفاقاً لم يكن لك الخروج من مخبأك أبداً |
Gizli zulan boştu. | Open Subtitles | مخبأك السري كان فارغاً. |
- zulan nerede? | Open Subtitles | -أين مخبأك السري؟ |
zulanı bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا مخبأك. |
Cam, pes edip yatacağımı sonra da zulanı bulup kullanacağını sanıyorsan hayal kurmaya devam et. | Open Subtitles | (كام)، إن كنت تعتقد أنّني سأستسلم وأذهب إلى الفراش كي تجد مخبأك وتستخدمه، فاحلم بذلك. |
Çünkü benim gördüğüm gelecek, senin Saklandığın yerde geçmiyor. | Open Subtitles | لأني حقاً أري مستقبل يجمعنا ولن يكون فقط في مخبأك |
Senin peşinde ve zulanın! | Open Subtitles | إنه قادم خلفك وخلف مخبأك |
Her neredeysen, çık dışarı. | Open Subtitles | أخرج، أخرج من مخبأك |