ويكيبيديا

    "مختلف في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • farklı
        
    • olan başkası yoktur
        
    Clark, kalede zamanın farklı ilerlediğini biliyorum ama saate bir baksana. Open Subtitles كلارك، أعرف أن الزمن مختلف في القلعة، لكن أنظر إلى الساعة
    Çünkü First Lady'nin başardığı bir şey başkasının başarmasından daha farklı durur. Open Subtitles لأن أي شيء تقوم به السيدة الأولى.. هو مختلف في نظر الجميع.
    Şempanzeler gıdıklandıklarında farklı birbirleriyle oynarken farklı gülerler. Biz de burada böyle bir şey görüyor olabiliriz. İstemsiz ve gıdıklanırkenki kahkahanın sosyal kahkahadan farklı olması. İkisi işitsel olarak çok farklı. TED الشمبانزي يضحك بشكل مختلف في حال تعرضه للدغدغة مما لو انهم يلعبون مع بعضهم البعض، و قد نرى شيئا مشابها هنا، الضحك اللاإرادي و الضحك بسبب الدغدغة مختلفان عن الضحك الإجتماعي.
    Ama şimdi evimizde farklı bir şey yapıyoruz. Doğaçlama dediğimiz bir şeyimiz var. ve bunu kilisede yapıyoruz. TED ولكن الآن نفعل شيء مختلف في المنزل لدينا جلسات غناء وجلسات غناءنا هي في الكنيسة
    Crassus kadar niyetinde kesin olan başkası yoktur. Sonunu getirene dek durmayacaktır. Open Subtitles (كراسوس) مختلف في تصميمه على أهدافه لن يوقفه شيء حتى يقضي عليك
    aslında hiç bir satırı; her bir satır farklı bir kişi tarafından farklı bir zamanda eklendi. TED في الواقع، و لا سطر كان – تعلمون، كل سطر ساهم به شخص مختلف في وقت مختلف.
    Ayrıca forumda oturum açmak için her zaman farklı bir IP adresi kullanıyor. Open Subtitles إنّه أيضا يستخدم عنوان حاسوب مختلف في كلّ مرّة يدخل مقهى انترنت
    Ah, Salvatore, bu farklı işte. Hilton'da mı? Open Subtitles آه، سالفاتوري، ذلك مختلف في فندق هيلتون؟
    Belki de bir saat içinde farklı düşüneceksiniz. Open Subtitles رُبَّمَا سَتُفكّرُين بانك ستكوني بشكل مختلف في خلال سّاعة.
    Olurda öğleden sonraları farklı bir şey yapmak istersin diye söylüyorum. Open Subtitles في حالة إن أردتي أن تقومي بشيء مختلف في أمسيتكِ
    Efendim, bence hepimizin farklı yönetim şekilleri var. Open Subtitles سيدي , ما اعتقد ومالدي هنا , هو مختلف في سياسة القيادة
    Stalin o konuşmada yeni veya farklı hiçbir şey söylememişti. Open Subtitles لم يصرح ستالين بأي شيء جديد أو مختلف في ذلك الخطاب
    Üniversitede farklı olduğunu biliyorum ama bir profesyonel olarak buradasın ve ona uygun giyinmeni istiyoruz. Open Subtitles أعلم أنه مختلف في الكلية و نتوقّع منكِ أن تلبسي كواحدة
    Sesinde farklı bir şey olduğunu fark ettim. Open Subtitles كان يمكنني معرفة أن هناك شي مختلف في صوته
    Dr. Herschbach, yaptığımız işler birbirinden çok ta farklı sayılmaz. Open Subtitles أتعلم دكتور " هيرشباك " عملنا ليس مختلف في الواقع
    Bu yıl, çocuklar ve ben sizlere daha farklı bir gösteri sunmaya karar verdik! Open Subtitles أتفقت أنا والأطفال في هذا السنة بأن نقوم بعمل مختلف في العرض المسرحي
    Görünüşe göre erkekler konusunda tamamen farklı zevklerimiz var. Open Subtitles من الواضح أنا و انتِ لدينا ذوق مختلف في الرجال
    Hizmetli, hiç kendine bakıp keşke her yönden farklı olsaydım... Open Subtitles أيها البوّاب، هل نظرت إلى نفسك وتمنيت أنك مختلف في كل شيء؟
    Pekala. Tamam, belki de son günlerde biraz farklı davranmış olabilirim, tamam mı? Open Subtitles ربما كنت أتصرف بشكل مختلف في الآونة الأخيرة
    Crassus kadar niyetinde kesin olan başkası yoktur. Sonunu getirene dek durmayacaktır. Open Subtitles (كراسوس) مختلف في تصميمه على أهدافه لن يوقفه شيء حتى يقضي عليك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد