McLovin hiç olmadı çünkü uydurma, aptalca masalsı isim, dangalak! | Open Subtitles | لان هذا اسم مختلق ايها الغبي اسم لعين مختلق من قصة الحورية، ايها اللعين! |
TheAlgea'nın gerçekten Lucy'i tanıdığını söyleyebilirim, ...ve yaptığı plan, yalnızca uydurma bir fikir değildi. | Open Subtitles | يعرف لوسي TheAlgea إستطعت أن أخمن أن و الخطه التي وضعها لم تكن مجرد شيئ مختلق |
Ayrıca Demogorgon gerçek değil, uydurma. | Open Subtitles | وثائياً, الـ"ديموغورغون"ليس حقيقياً. إنه مختلق. |
Ama hepsi zevksizce süslenmiş bir kurgu tamamen uydurulmuş. | Open Subtitles | والكولومبيين الهاربين أصحاب الأسلحة، ولكن هذا عمل رخيص من الخيال، مختلق تماماً |
Şeytanın insanları korkutmak için... uydurulmuş bir hikâye olduğuna inanırım. | Open Subtitles | أعتقد ذلك قصّة الشيطان... مختلق لإخافة الناس. |
Onları bir beyin tarama makinesine koyuyorlar - bu arada bu uydurma ama umurumda değil - ve onlara bir korku filmi izletmişler, ve sonra eşlerine karşı duygularını tarif etmeleri istenmiş. | TED | لقد وضعوهم في جهاز مسح المخ-- بالمناسبه هذا مختلق, لكنني لا اهتم-- وجعلوه يشاهدون فلم مرعب, ثم طلبو منهم التحدث عن مشاعرهم تجاه زوجاتهم. |
- Kanlı Mary uydurma olan versiyon. | Open Subtitles | مارى الدمويه هو إسم مختلق |
Sonuçta hepsi uydurma. | Open Subtitles | كلّ شيء مختلق على أية حال. |
Bu KBS olayı tamamen uydurma gibi duruyor. | Open Subtitles | هذا المرض يبدو كليا مختلق. |
uydurma bir isim olduğu o kadar belli ki. | Open Subtitles | من الواضح أنّه اسمٌ مختلق. |
Kulağa uydurma gibi geliyor. | Open Subtitles | هذا يبدو إنه مختلق |
-Duymadım. uydurma gibi. | Open Subtitles | يبدو لي كأنه اسم مختلق. |
Kuyutorman gerçek bir yol. Adı uydurma. | Open Subtitles | "ميركوود"طريق حقيقة, ولكن الاسم مختلق. |
- Bunlar uydurma şeyler, değil mi? | Open Subtitles | -ان هذا مختلق أليس كذلك ؟ |
Şimdiye kadar duyduğum en kötü uydurma isimdi. | Open Subtitles | -هذا أسوء اسم مختلق سمعت به |
Hepsi uydurma. | Open Subtitles | كله مختلق |
22 seneden önce kalma bir avuç uydurulmuş ıvır zıvır olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | مجرد هراء مختلق قبل 22 عامًا |