İnsanların iki erkek kardeşim var sanıyor. Ama yanılıyorlar. Sadece bir tane var. | Open Subtitles | الناس يعتقدون بان لي أخوين انهم مخطئون , أنا لدي أخ واحد فقط |
Kendiminkilerden kaçtım ve başarılı oldum yani insanlar çoğu zaman çok yanılıyorlar. | Open Subtitles | انا انتقلت بعيدا ونجح الامر لذلك الناس مخطئون كثيرا في اغلب الوقت |
Artık ringe çıkmaya hazır olduğumu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | لو انكم ايها الرجال تعتقدون ان هذا معناه انني سأنغمس في حلبة الملاكم فأنتم مخطئون |
Ne kadar hatalı olduklarını görmeleri için ne kadar zaman geçecek acaba? | Open Subtitles | إننى أتسائل كم سيتطلب منهم لكى يعرفوا كم هم مخطئون |
Ve yanıldıklarını ne kadar ispatlamaya çalışırsan o kadar deli görünürsün. | Open Subtitles | و كلما حاولتي أن تثبتي إنهم مخطئون في ذلك كلما وصفوك بالجنون اكثر. |
Evet, şüphe inancı, burada, bu sahnede yanılıyor olmamızın mümkün olması demektir. | TED | نعم، إنجيل الشك يعني أنه من الممكن أننا على هذا المسرح، في هذه الغرفة، مخطئون. |
Ve onlar her seferinde yanılıyorlar, hep inanılmaz ve iyimser bir biçimde yanılıyorlar. | TED | وهم على خطأ دائما ، دائما و بشكل مثير للضحك على خطأ ، مخطئون بتفاؤل |
Hayır, hayır, yanılıyorlar. Aradıkları yaratık yaşayan ölü. | Open Subtitles | لا ، إنهم مخطئون المخلوق الذين يبحثون عنه هو الخالد |
Ama bence yanılıyorlar. İnsanlar yanılabilir. | Open Subtitles | لكننى أظنهم مخطئون أنت تعرف أن البشر يخطئون |
Beni burada bütün gün tutarlarsa ifademi değiştireceğimi zannediyorlar, ama yanılıyorlar. | Open Subtitles | إن كانوا يظنون أنهم بإبقائي هنا طول اليوم, سيدفعوني لتغيير قصتي, فهم مخطئون. |
Eğer gözümü korkutabileceklerini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. | Open Subtitles | إن كانوا يعتقدون أنّ بمقدورهم إخافتي فهم مخطئون |
İşte burada yanılıyorsunuz. Buna kesinlikle karşıyım. | Open Subtitles | هؤلاء مخطئون بالكامل، واسمح لي أن أعلن عن اختلافي معهم تماماً |
Hepiniz yanılıyorsunuz. Beyinleriniz çürümüş. | Open Subtitles | أنتم جميعاً مخطئون هناك خطب بأدمغتكم اللعينه |
Barışmanıza çok sevindim ancak bu dondurucuyu tek başıma temizleyeceğimi düşünüyorsanız son derece yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا، مسرورة انكم متوافقين لأنكم إذا تظنون انني سأنظّف الثلاجة وحدي أنتم مخطئون بأسف |
Onlar bilimadamı. Kanıt gösterildiğinde hatalı olduklarını anlayacaklar. | Open Subtitles | إنهم علماء ، و سيعلمون أنهم مخطئون عندما يرون الدليل |
Hayır, FBI'ya yanıldıklarını söylememiz gerekiyor. | Open Subtitles | لا ، علينا ان نعود إلى مكتب التحقيقات الفيدرالي ونخبرهم انهم مخطئون |
Onlara her iki konuda da yanılıyor olduklarını göstereceğim. | TED | ولكني سوف ابرهن لهم هؤلاء انهم مخطئون في كلا الامرين |
Aslında, düşünüyorum da, sanırım kanserden bir nesne gibi bahsetmek bile hata. | TED | و في واقع الأمر، أظن أننا مخطئون عندما نتكلم عن السرطان كشئ. |
Ama yazdı ve herkesi haksız çıkardı, ve bu yoğun ilgiyi keşfetti. | TED | ولكتها فعلت، وأثبتت أن الجميع مخطئون ووجدت هذا العدد الهائل من القراء. |
Tüm gün Callo'nun kötü polis olduğunu düşündük. Bütün gün yanıldık. | Open Subtitles | طوال اليوم ، ونحن نعتقد بأن (كالو) هو الشرطي الفاسد , طوال اليوم ونحن مخطئون |
Çoğu zaman, bir konuda yanıldığımızı farkettirecek hiç bir içsel ipucumuz olmaz, iş işten geçene kadar. | TED | غالباً نحن لا نملك اي دليل داخلي يدلنا على اننا مخطئون تماماً حيال امر ما حتى يفوت الوقت قد فات على إصلاح ذلك تماماً |
Belki de müvekkil konusunda yanılıyoruz. | Open Subtitles | ربّما نحن مخطئون حول المدّعى عليه |
Kimliklerinden eminiz ama bir ihtimal yanılıyorsak... | Open Subtitles | لكن إن كان هناك نسبة بسيطة أننا مخطئون |
Bu işle ilgisi olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنتم تظنون إنه متورط في ذلك، فأنتم مخطئون. |
Ama çoğu insan yanılır. | Open Subtitles | حسنا، الكثير من الناس مخطئون. |
Ağrı kesici aldım, alkolle birlikte almamam gerektiğini söylemişlerdi ama yanıldılar. | Open Subtitles | أخذت مسكنات للألم يقولون أنه ليس عليك مزجهم بالكحول لكنهم مخطئون |
Cevap verdiğiniz soru tam olarak: Yanıldığınızı farkettiğinizde nasıl hissedersiniz? | TED | انتم تجيبون على السؤال .. ما هو شعوركم عندما تدركوا انكم مخطئون ؟ |