Bu konuda yanılıyorsun, Max. | Open Subtitles | انت مخطئ في هذا يا ماكس |
Emin ol bu konuda yanılıyorsun, ahbap. | Open Subtitles | (من الواضح أنك مخطئ في هذا الأمر يا (بول |
İnan bana, bu konuda yanılıyorsun. | Open Subtitles | صدّقني، أنتَ مخطئ في هذه |
İşte orada yanılıyorsun. | Open Subtitles | يحاول أن يلفت انتباهكِ مرة أخرى كلا ، أنت مخطئ في ذلك |
orada yanılıyorsun. | Open Subtitles | حسنا, أنت مخطئ في هذه الحالة. |
Bizi mahvetmeye çalıştığını düşünmekle Yanılıyor muyum? | Open Subtitles | وهل أنا مخطئ في الإعتقاد بأنّك تحاولين تدميرنا؟ |
- Hayır, albayım inanın yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | لا .. حضرة العقيد أنت مخطئ في هذا |
Sorun yok. Onun hakkında yanılmış olabilirsin. Seni affediyorum. | Open Subtitles | حسناً , لقد كنت مخطئ في حقه وأنا أسامحك |
Bu konuda yanılıyorsun çünkü... | Open Subtitles | أنت مخطئ في ذلك. |
Hayalet diye bir şey yoktur. İşte bu konuda yanılıyorsun, Martin. | Open Subtitles | (أنت مخطئ في هذا يا (مارتن |
- Bu konuda yanılıyorsun, Soapy. | Open Subtitles | أنت مخطئ في ذلك، (سوب) |
İşte orada yanılıyorsun. | Open Subtitles | أنت مخطئ في هذا |
İşte orada yanılıyorsun, Jake. | Open Subtitles | -أنت مخطئ في هذا |
Nörolog, nörolojik bir konuda Yanılıyor. | Open Subtitles | طبيب الأعصاب مخطئ في مشكلة عصبية |
Öyleyse, hizmetçi Yanılıyor olmalı. | Open Subtitles | خادم قد أخبرني حسنا، الخادم مخطئ في ذلك |
Ama benim durumum karşısında tamamen yanılıyorsunuz! | Open Subtitles | أوه, انت مخطئ في حالتي بالذات |
Korkarım yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | أعتقد أنك مخطئ في ذلك. |
- O kısım hakkında yanılmış olabilirim. | Open Subtitles | -قد أكون مخطئ في ذلك الجزء . |