Bu da Cleander'ın gaddar planını sürdürmesine izin verdi. | Open Subtitles | مما سمح ل كلياندر بالاستمرار في مخططه عديم الشفقة |
Bir fahişe eşliğinde - biz onun planını anlamaya olabilir - | Open Subtitles | برفقته عاهرة - لو كان فقط بإمكاننا معرفة مخططه - |
Ama o Planı hemen unutuverdi. | Open Subtitles | أسمع.. على الرغم أنه خسر مخططه بسرعه |
Planı her neyse sanırım daha yeni başlıyor. | Open Subtitles | اياً كان مخططه أعتقد أنه بدا للتـًـو |
Fakat bütün planının ortaya çıkacağını öğrenirse gelebilir. | Open Subtitles | لكن يمكنه المجيء إذا إعتقد أنَّ كامل مخططه على وشك أن يُفضح. |
Bütün bunlar planının parçası... ama sen ikili oynuyosun. | Open Subtitles | هذا هو مخططه .... ولكن تجاوزيه |
Dedim ya.. ben aile planlamacısıyım evlilik danışmanı değil | Open Subtitles | قلت لك أنا مخططه أسريه و لست خبيره بالزواج |
Çizelgesini görmek istiyorum, ve lütfen acil servis yöneticisine onu görmek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | أود رؤيه مخططه البياني و أرجوك أعلم مدير غرفه الاستعجالات أنني هنا و اود لقاءه |
Tehlikeli biridir ve senin gelişin de onun planını tehlike soktu. | Open Subtitles | إنه رجل خطير ووصولك وضع مخططه في خطر. |
Eğer Grayson jeomanyetik planını hayata geçirirse Tarikatın petrol hisseleri birer kağıt parçasına döner. | Open Subtitles | إن أتم (جريسون) مخططه المغناطيسي، منتجات النفط بأكملها والمشتقات البترولية لن يكون لها أي قيمة |
Ütopik bir cennet olarak tasarlanan koloni, daha çok bir hapis kampı gibiydi ve bir kongre heyeti, koşulları incelemek için oraya vardığında Jones, son planını icra etti. | TED | كانت المستعمرة أشبه بالسجن الحربي، بالرغم من أنه كان مخطط لها أن تكون جنة مثالية، وعندما وصل وفد من الكونغرس للتحقق من الأوضاع، قام (جونز) بتنفيذ مخططه النهائي. |
- Planı başından beri buydu. | Open Subtitles | كان هذا مخططه منذ البداية |
Planı da o sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا مخططه |
Ben, planının bir parçasıyım. | Open Subtitles | أنا جزء من مخططه |
- Ben aile planlamacısıyım | Open Subtitles | أنا مخططه أسريه |