Ben de öyle düşünmüştüm. Bu haritadaki verilerin gizli bir katmanı var. | Open Subtitles | لقد ظننت ذلك هنالك طبقة معلومات مخفية في هذه الخريطة |
Bunu mücevher kutusunun altında gizli bir bölmede saklı halde buldum. | Open Subtitles | عثرتُ عليها مخفية في زجاجة زائفة تحت صندوق مُجوهراتها. |
Savunma Bakanlığı, rutin değişimleri sırasında Annapolis bölge ofislerinde gizli bir kamera buldu. | Open Subtitles | وزارة الدفاع اكتشفت كاميرا مخفية في المكتب الميداني أنابوليس من خلال عملية تمشيط روتينية. |
Bakanlık, Annapolis saha ofislerinde rutin bir taramada gizli bir gözetleme kamerası keşfetti. | Open Subtitles | وزارة الدفاع اكتشفت كاميرا مخفية في المكتب الميداني أنابوليس من خلال عملية تمشيط روتينية. |
Taa ki, dağların yüksek kesimlerindeki gizli bir köye varana dek. | Open Subtitles | حتى أتينا إلى قرية مخفية في أعالي الجبال |
Korkunç bir şey olur ve aklın onu bilinçaltının gizli bir köşesine iter. | Open Subtitles | حدوث شيء ما مُروع ، ويدفعه العقل لزاوية مخفية في اللاوعي |
Evinizin envanterinde gizli bir kasadan bahsetmemiştiniz. | Open Subtitles | لم تذكر خزنة مخفية في الجرد لشقتُكَ |
Lecter'in hücresinde gizli bir not. Hayranından gelmiş. Diş Perisi göndermiş olabilir. | Open Subtitles | لقد عثروا على ورقة مخفية في زنزانة (لكتر)ْ تبدو كما لو كانت خطاب من أحد المعجبين مبعوثة له من (صاحب السنة)ْ |
Kağıtlarımızda gizli bir katman mevcut varsa tabii. | Open Subtitles | فإذا كان يوجد طبقة مخفية في أوراقنا... |
Ofisine gizli bir kasa yerleştirmişsin. | Open Subtitles | لقد وضعت خزنة مخفية في مكتبه |
- Dağlarda, gizli bir panda köyü var. | Open Subtitles | في قرية باندا مخفية في الجبال |