Savaştan kalansa, bilirsin, ordu artıkları. | Open Subtitles | لقد غادرت بعد الحرب مخلفات الجيش . أنت تعرف |
Sonuç olarak, Texas’ın iki katı büyüklüğünde çöp arazilerimiz var. | TED | وبالنتيجة ولدينا مخلفات نفايات أكبر بمرتين من مساحة تكساس |
Ve son zamanlarda, insanlar pişirme yağları hakkında endişeliler çünkü binlerce insan restoranların atık sularından pişirme yağı arıtırken yakalandı. | TED | ثم مؤخرا ، الناس قلقون جدا من زيت الطهي، لأنه تم العثور على الآلاف من الناس يكررون زيت الطهي من مخلفات المطاعم. |
Fotoğraftan gözünüzü ayırmadan bunun bir uzay çöpü olduğunu söylediniz efendim. | Open Subtitles | لم ترفع نظرك عن هذه الصورة عندما أخبرتنا أنها مجرد مخلفات فضائية يا سيدي. |
Her şey olabilir. Mantar sporu, zehirli bitki artıkları yangın bölgesinden kalma bir şey. | Open Subtitles | بواغ عفن، مخلفات نبتة سامة ربما شئ إلتقطه من موقع حريق |
Yukarı kata çıkmış dışarıdaki sözüm ona banyo yerinde kalan elbiseleri toplamışlar. | Open Subtitles | ذهبوا للاعلى وجمعوا مخلفات اليهود من ملابس وأمتعة خارج مايفترض انها حمامات |
Ya benim kurallarıma uyarsınız ya da tarihin bir kalıntısı olursunuz. | Open Subtitles | أذعنوا لقوانيني أو ستصبحوا من مخلفات التاريخ. |
Dani ve Anita, sakın yemek artığı bırakmayın! | Open Subtitles | داني وانيتا لاتتركوا اية مخلفات |
Orası sıradan bir hurdalık değil. | Open Subtitles | هي ليست مخلفات ,انما هي زجاجه بلون الشعر |
Mantar sporu, zehirli bitki artıkları, yangın bölgesinden kalan birşey. | Open Subtitles | بواغ عفن، مخلفات نبتة سامة ربما شئ إلتقطه من موقع حريق |
Sadece Amerika'da yaklaşık 13 milyon ton giyim ve tekstil atığı her yıl çöp sahasını boyluyor. | TED | هذا الرقم معناه أن 13 مليون طن من مخلفات المنسوجات ينتهي بها الحال في مدافن القمامة كل عام في الولايات المتحدة وحدها. |
Yani, doğa çöp üretmez, bunun gibi çöpler üretmez. | TED | إذن الطبيعة لا تنتج مخلفات لا تنتج مخلفات تحديداً. |
Bu bir zorluk çünkü ABD'de atık sahalarındaki atıkların üçte birinin sebebi inşaat. | TED | هذا تحدٍ، لأنه ينتهي بأن حوالي الثلث من جميع مكبات النفايات في الولايات المتحدة عبارة عن مخلفات البناء. |
Chris, bu konuda en sevdiğim şey, çevreye 300-350 milyon ton atık plastik boşaltıyoruz. | TED | إن ما راق لي في هذا، يا كريس، هو أنَّ، وكما تعلم أنت، نحن نلقي 300,350 مليون طن من مخلفات البلاستيك في البيئة. |
Üzerinde ismin olan 10 tonluk Roxxon çöpü var. | Open Subtitles | لدي كرة تزن 10 أطنان من مخلفات "روكسون" وتحمل اسمك عليها |
Akşamdan kalma olarak uyanınca ayılmak için güzel bir Egg McMuffin'den daha iyisi yoktur. | Open Subtitles | عندما أستيقظت صباحاً حصلت على مخلفات هائلة فليس هناك افضل من البيض |
İçebiliriz ama internette gördüm, eğer bir sürü aspirin ve su içersek... akşamdan kalma halimiz olmazmış. | Open Subtitles | نحن يمكن أن تشرب، ولكن قرأت على الإنترنت إذا كنت تأخذ الكثير من الأسبرين وشرب الماء، أنك لن تحصل على مخلفات. |
Yani benim geride kalan bir artık olduğumu mu söylüyorsun ben posa mıyım yani ? | Open Subtitles | أنت تقول لي أنني عبارة عن مخلفات متبقية ؟ أنا لست جيداً ؟ |
Yoksa da, en azından Noel'den kalan mumlarla evde nasıl bikini bölgesi ağdası yapılacağını öğrenirim. | Open Subtitles | يمكننى تعلم كيفيه صناعه بيكينى الشمع من مخلفات شموع عيد الميلاد |
Çünkü kan kalıntısı çok inatçı olabilir. | Open Subtitles | لأن مخلفات الدماء يمكن ان تكون لعينة |
Her hangi bir silah kalıntısı bulamayacaksın. | Open Subtitles | لن تجد أي مخلفات لسلاح. |
Bir tür yapışkan artığı. | Open Subtitles | إنها نوع من مخلفات مبتذلة |
- Süper bir hurdalık. - Bu bir otomatik geri dönüşüm ünitesidir. | Open Subtitles | انها ساحة مخلفات جميلة - إنها وحدة إعادة تصنيع السيارات - |
Tıbbi atığa basacağım diye o kadar korkuyordu ki suya kadar taşımıştım. | Open Subtitles | وقد كان خائفاً من أن يطأ على مخلفات طبية لقد اضطررت لحمله إلى الماء |