Fakat, gerçegi bulmak için hem hayal etmeli hem de süpheci olmaliyiz. | Open Subtitles | لكن للحصول على الحقيقة، نحتاج الى مخيّلة والنزوع الى الشك. |
Senin için çalışan en harika şey çektiğin foto ya da çizdiğin resim değil. Tüketicinin hayal gücü. | Open Subtitles | أعظم ما نجح معك هو ليس التقاط صورة، أو رسم لوحة. بل هو مخيّلة المستهلك. |
Bugünün insanlarının sorunu bu işte. Hiç içme hayal güçleri yok. | Open Subtitles | تلكَ مشكلة بشر هذا العصر ليست لديهم مخيّلة بخصوص الشراب |
Çocuğun hayal gücü tavan yapmış durumda, sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ربّاه، هذا الفتى لديه مخيّلة عالميّة، تعلمين ذلك. |
Korkmuş ufaklıkların hayal güçleri de fazla çalışır genelde. | Open Subtitles | يميل الصغار الخائفون لامتلاك مخيّلة مفرطة في النشاط. |
Bobby Fischer'ın, Boris Spassky'e karşı ilk galibiyet haberinin gelip halkın hayal gücünü ele geçirmesiyle Fischermania ülkeyi kasıp kavuruyor. | Open Subtitles | هوس فيشر يأخذ البلاد بطريقة عاصفة بأخبار الفوز الأول لبوبي فيشر على بوريس سباسكي لقد أسر مخيّلة العامة |
Oğlunuzun hayal gücünün çok geniş olduğunu ima etmek istemiyorum ama sapanıyla camımızı kırdığında çok korkunç kovboyları ve Kızılderilileri kovalıyordu herhâlde. | Open Subtitles | الآن، لا أريد أن ألمّح إلى أن إبنكِ لديه مخيّلة جامحة، لكنّه ربّما كان يطارد بعض رعاة البقر المخيفين والهنود الحمر بواسطة مقلاعه عندما حطّم نافذتنا. |
Ama hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | لديّ مخيّلة وذلك يمكنني تخيلها |
Senin ufaklığın çok geniş bir hayal gücü varmış Kara. | Open Subtitles | -يبدو أنّ طفلك الصّغير لديه مخيّلة غريبة . |
Kız arkadaşının harika bir hayal gücü var. | Open Subtitles | لدى صديقتك مخيّلة خصبة |
Çok iyi bir hayal gücüm vardır. | Open Subtitles | لديّ مخيّلة واسعة |
hayal gücünüz pek genişmiş. | Open Subtitles | لديكم مخيّلة جامحة. |
hayal gücü diye buna derim ben. | Open Subtitles | يالها من مخيّلة واسعةٍ. |
...Hardy'nin hayal ürünü olduğuna dair söylentiler dolaşmakta. | Open Subtitles | ليس إلّا مجرّد حلم في مخيّلة (هاردي) |