"مدارسهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• okuldan
• okullarını
• okullarında
• okullarının
• okullarından

Tüm günlük işler bitirildikten hemen sonra... ..ve çocuklar okuldan eve dönmeden hemen önce.
يبدأ مباشرةً بعد الإنتهاء من الأعمال المنزليه و قبل عودة الأولاد من مدارسهم

Yeğenlerini okuldan alıp babalarını da hapse mi göndereceksin?
هل ستخرجين ابناء أختكِ من مدارسهم وترسلين أباهم إلى السجن؟

Hayırsever beyaz insanların yardımıyla, kendi okullarını inşa ettiler.
بمساعدة الناس البيض الخيِّرين، بنوا مدارسهم الخاصة.

Maalesef ki tam puan alan çocuklar okullarını kırılmış olarak bitiriyorlar.
مع الأسف، ورغم العلامات الممتازة يغادر الأطفال مدارسهم محطمين.

okullarında ve kurumsal basınlarında sizleri böyle eğitirler.
لقد دربوك في مدارسهم وفي الشركات التي تتعلق بالاعلام

Ayrıca isimlerini ve okullarının isimlerini de bilmem gerekiyor.
واريد معرفة اسمائهم واسماء مدارسهم

Sırf bir kitabı yayınlamak istiyorsun diye çocukları okullarından, dedelerinden, ninelerinden tüm hayatlarından ayıracaksın öyle mi?
لأنك تريد أن تنشر كتابا ستقوم بفصل الأطفال عن مدارسهم عن أجدادهم عن حياتهم بأسرها

Ve çocuklar okuldan dönmeden önce.
وقبل أن يعود الطلاب من مدارسهم

Ve bu üç genç adam da, takımlarını, okullarını ve ailelerini gururla temsil ediyorlar.
وهؤلاء الشباب الرائعون الثلاثة يمثلوا فرقهم، مدارسهم وعائلاتهم بالشرف

Burada çok eski bir adetimiz vardır, çocuklardan, okullarını kalkındırmak için sattıkları ve istemediğimiz veya hiç ihtiyacımız olmayan, şeyler alırız.
هنا في المنتصف, لدينا تقليد قديم للابناء في كيفية استثمار المال لصالح مدارسهم بالقرع على ابواب الجيران,

Sırada bekleyip, işlerini, okullarını asıp seni görmeye gelenler.
انّهم ينتظرون في صفوف، تركوا عملهم تركوا مدارسهم لرؤيتك

okullarında aynı şeyin başına gelmelerinden korkuyorlar.
إنهم خائفون من نفس الشيء يحدث في مدارسهم

...zenciler beyazların okullarında olmalarındansa kendi okullarında olmaları daha iyi olur.
الأولاد الزنوج بحالِ أفضل في مدارسهم بدلاً من ذهابهم إلى مدارس البيض.

İnanıyorum ki, Vancouver şehrinin sakinleri, kendilerini evlerinde okullarında ve iş yerlerinde güvende hissetmek istiyor.
أعتقد أن المواطنين في فانكوفر يريدون أن يشعروا بالأمان في بيوتهم ، مدارسهم ، و أماكن عملهم

Kendi nesillerinin başı değiller belki ama kendi okullarının başıdırlar.
ليسو برؤوس سلالتهم ولكنهم مديرو مدارسهم

okullarından kovulan öğretmenler, öyle olmak zorundalar.
هؤلاء تم طردهم من مدارسهم ليس لديهم خيار.

Onları okullarından alırım, ödevlerine yardım ederim.
و أحضرتهم من مدارسهم و ساعدتهم في حل فروضهم