Gertie'yi en iyi ve en pahalı özel okula kaydeder... | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ اضعَ جيرتي في مدرسة خاصة غالية... . جيدة،.. |
Kampa gidecekti ve sonrasında, özel okula. | Open Subtitles | كانت هى تذهب إلى المعسكر وأخيرا، إلى مدرسة خاصة |
Onu özel okula göndermek istiyoruz, ...sadece, bilirsin işte, detayları çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نريد أن ننقله إلى مدرسة خاصة إنهفقط,أنت تعلم, نحن نحاول أن نعرف التفاصيل |
Bahse girerim hangi özel okul daha pahalıysa onu seçecek. | Open Subtitles | اراهن أنها ستختار أى مدرسة خاصة مهما كانت باهظة التكاليف |
Bahse girerim hangi özel okul daha pahalıysa onu seçecek. | Open Subtitles | اراهن أنها ستختار أى مدرسة خاصة مهما كانت باهظة التكاليف |
O, birden, oğluyla ortaya çıkıyor ve acıklı keman nameleriyle oğlunu özel okula göndermek için, paraya ihtiyacı olduğundan bahsediyor, ve bizimki, çek yazmaya dünden hazır | Open Subtitles | إنها تظهر هنا مع هذا الطفل مع ذلك الوجه الحزين حول حاجتها للمال لتدخله إلى مدرسة خاصة وهو جاهز ليحرر لها الشيك |
özel okula yollarsan, süveter ve ceket var ve patlamaya hazır bomba gibi. | Open Subtitles | مدرسة خاصة ؟ حينها يكون لديك كنزات صوفية ومضاربطويلة. |
"Ben özel okula gittim." yazılı şapka giyip artistlik yapmak. | Open Subtitles | . في الحقيقة أكره قول هذا "أرتدتُ مدرسة خاصة " |
Onu özel okula göndermek iyi eğitim verdiğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | .. إرسالها إلى مدرسة خاصة لا يُعتبر تعليماً جيِّداً |
Karım ve ben özel okula oğlunuz yüzünden para ödüyoruz. | Open Subtitles | وأنا وزوجتي ننفق أموالا لا نملكها من أجل مدرسة خاصة كل هذا بسبب ابنك |
Dört yıl önce, babam benim ile özel okula gitmem için konuştu. | Open Subtitles | منذ أربع أعوام حاول والدي أن يقنعني للذهاب إلى مدرسة خاصة |
Ve annen masum bir adamı sırf sen özel okula geri dönesin diye hapse yollamadı. | Open Subtitles | ألم تتسبب أمكِ في دخول رجل بريء إلى السجن؟ من أجل أن تعيدكِ إلى مدرسة خاصة وحسب |
Görünüş açısından özel okula gitmek buna değebilir. | Open Subtitles | لذا فربما الذهاب الى مدرسة خاصة يستحق كل هذا العناء لأجل المظاهر |
Oğlum özel okula gidiyor, bu da beyaz arkadaşları var demek... bu da beyaz insanların istediklerini istiyor demek. | Open Subtitles | أنا لديّ أبن يدرس في مدرسة خاصة و الذي مما يعني لدي رفاق بيض، و الذي يعنيّ إنه يريد التعلم بعض من هُراء أشخاص البيض. |
Başka bir okula başlamak, hele bu bir özel okul olursa, kolay değildir. | Open Subtitles | جمال نحن نعرف الأنتقال لمدرسة أخرى خصوصا مدرسة خاصة ستتضمن بعض الصعوبات |
Orası özel okul. Her zaman bağış toplanır. Bir dahaki sefer bağış yaparım. | Open Subtitles | إنها مدرسة خاصة, إنهم دائما يأخذون التبرعات سأحصل عليهم في المرة القادمة |
New York'ta, bu özel okul demektir, pahalı yani. | Open Subtitles | في مدينة نيويورك، وهذا يعني مدرسة خاصة ومكلفة. |
Başkentte para, özel okul anlamına gelir. | Open Subtitles | وفي العاصمة، المال . يعني مدرسة خاصة . يبدو أنك بدأت |
Brighton'ın yanındaki özel okul. Ve ben de orada hemşireyim. | Open Subtitles | مدرسة خاصة بالقرب من برايتون انا اعمل كممرضة هناك |
özel okulda 12 yıl komşulara kahve yapabilmek için okudu demek. | Open Subtitles | 12عاماً في مدرسة خاصة كي تقدم القهوة للمواطنين ؟ |
Yazın, ikimiz de çalışacağız. Jenny, özel bir okulda işe başlayacak. | Open Subtitles | نحن سنعمل طوال الصيف وبعد ذلك جيني ستدرس في مدرسة خاصة |
Lastik kaplamayı öğreneceği özel bir okula gitmeyecek. | Open Subtitles | سيأخذ فرصته كالآخرين لن يذهب إلى مدرسة خاصة كي يتعلم من البداية |