Duyguları harap eden, yıkıcı bir hastalık. | TED | إنه مرض مدمّر يسبب كمًا هائلًا من الخسائر العاطفية. |
Duygusal olarak çok yorucu ve çoğu kişi için finansal olarak yıkıcı. | TED | ويستنزف العاطفة وبالنسبة إلى الكثيرين، فإنه مدمّر ماديًا |
Seni daha çok bir 'hayal yıkıcı' olarak düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكر أكثر أنكَ مدمّر الآمال والأحلام |
Yok edici ile karşılaşmadan dünyanın kurtarıcısı olamaz. | Open Subtitles | لن يكون منقذ العالم قبل أن يتغلّب على مدمّر العالم. |
Üstünde "sevgi yok edici" yazan bir kart bastırmalıyım. | Open Subtitles | أود أن أحصل على بطاقات مكتوب عليها "مدمّر الحب" |
Şasi yamulmuş. Aksı mahvolmuş. | Open Subtitles | والهيكّل بالكاد متماسك وعمود القيادة مدمّر تماماً |
Eğer dünyaların yok edicisi için işe yarıyorsa, bunu herkes kullanabilir. | Open Subtitles | ،ان كان يعمل مع مدمّر العالم فيمكنه أن يعمل مع الجميع |
Ansatsuken stili; yıkıcı etkisiyle Hado üretmeye yarayan üç ana özel tekniği öğretir. | Open Subtitles | أسلوب "أنساتسوكن" ، يعلّم التقنيات الخاصّة الرئيسية الثلاث لتحويل الهادو إلى تأثير مدمّر |
Bill haftalarca bu yıkıcı depresyonu yaşadığını ve sonra işe döndüğünü söyledi, iş arkadaşları ona şöyle şeyler söylüyormuş, "Hey, onu kızarttın mı?" | TED | كان بيل يعاني من اكتئاب مدمّر لأسابيع، وحتى بعد عودته للعمل، كان زملاؤه يرمونه بالكلام مثل: "هل شويته؟" |
Sanırım bir adamın yıkıcı öfkesi ile ilgili bir şiir. | Open Subtitles | . أعتقد أنّها قصيدة بشأن غضب رجلٍ مدمّر |
Oldukça yıkıcı, değil mi? | Open Subtitles | ذلك مدمّر بشكل لا يُقاس، أليس كذلك؟ |
Henan bu sene yıkıcı bir kuraklık yaşadı. | Open Subtitles | "هنان" واجهت جفاف مدمّر هذه السنة. |
yıkıcı bir ırk olduklarını kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد دعوتهم بنفسك جنس مدمّر! |
yıkıcı. | Open Subtitles | إنّه مدمّر. |
"Artık ölüm oldum, dünyaların yok edici eri." | Open Subtitles | -أصبحتُ الموت، مدمّر العوالم" ." |
Jor-El beni Krypton'dan gelen çok güçlü bir yok edici hakkında uyarmıştı. | Open Subtitles | حذرني (جور-إل) من مدمّر قويّ... من (كريبتون). |
Jor-El beni bir yok edici hakkında uyarmıştı. | Open Subtitles | حذرني (جور-إل) من مدمّر قويّ. |
Yerel ekonomi mahvolmuş. | Open Subtitles | الإقتصاد المحلّي مدمّر |
Sağ lobu tamamen mahvolmuş. | Open Subtitles | الفّص الأيمن مدمّر كلياَ. |
Örtünün'de yardımıyla, Olympus'un yok edicisi. | Open Subtitles | وبمساعدة الفروة، سينهض مدمّر الأوليمب. |
Grand Mareşal Skaldak - Dünya'nın yok edicisi? | Open Subtitles | مارشال سكالدك، مدمّر الأرض؟ |