İnanılmaz olmayan bir şey için randevumuzu iptal etmezdim, Roxanne. | Open Subtitles | هذا مدهشُ. حسنا.. أنا لن أترك أول ميعاد لنا مهما كلف الأمر .. |
Ayrıca her zaman hatırlayacağımız inanılmaz gecemiz var. | Open Subtitles | ونحن سَيكونُ عِنْدَنا ليلُ مدهشُ واحد لنَظْر للوراء على بشكل مولع. |
Bu inanılmaz. İnsanlar buna katlanıyor. | Open Subtitles | هو مدهشُ ذلك الناسِ تَحمّلوه، لَكنَّهم فقراء، |
Evet, ama onun inanılmaz bir hayatı var. | Open Subtitles | نعم، لَكنَّه مدهشُ بشكل مباشر. |
Bir yaşam vermek inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | هو مدهشُ لخَلْق الحياةِ. |
Ben çok inanılmaz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد هو مدهشُ أيضاً. |
Hafızası ve muhakeme yeteneği var. İnanılmaz Serum çalışıyor. | Open Subtitles | عِنْدَهُ ذاكرةُ، وتفكّر مهاراتِ هذا مدهشُ |
- Bu inanılmaz. - Şu altına bak. | Open Subtitles | ـ ذلك مدهشُ ـ أنظر إلى كُلّ ذلك الذهبِ |
Tanrım, bu konudaki tutumun inanılmaz Bell. | Open Subtitles | ياالهي، أنت مدهشُ عن هذا، بيل. |
- Evet. Yani, cidden inanılmaz. | Open Subtitles | أَعْني، تَعْرفُ، هو مدهشُ جداً. |
Zemini hissedebiliyorum. İnanılmaz! | Open Subtitles | فقط إشْعرُ بهذه الأرضيةِ إنهُ مدهشُ |
-Her küçük dokunuş, inanılmaz. | Open Subtitles | كُلّ لمس صَغير مدهشُ. |
İşte bu inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك مدهشُ |
- Evet, evet. - Bu inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | نعم، نعم - هذا مدهشُ - |
İnanılmaz bir şey bu. | Open Subtitles | هو مدهشُ. |
Bu inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | مدهشُ جداً. |
Ben St Augustine'in inanılmaz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد St أوغسطين مدهشُ. |