ويكيبيديا

    "مدى قريب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yakın mesafeden
        
    • yakın mesafe
        
    • yakından
        
    Yaklaşık iki saat önce, yakın mesafeden iki kez karnından vurulmuş. Open Subtitles لقد تلقت طلقتين في بطنها من مدى قريب منذ ساعتين تقريبأ
    Tek el. yakın mesafeden. Büyük ihtimalle 38'lik bir altıpatlar. Open Subtitles طلقة واحدة مدى قريب مسدّس بروباليا مقدرة 38
    Kan lekesinden bir şey çıkmadı. Tek diyebileceğim, yakın mesafeden vurulmuş. Open Subtitles لطخات الدم غير حاسمة، كلّ ما أستطيع قوله هو أنّه أطلق عليها النار من مدى قريب
    Ucu kesik tüfek, yakın mesafe, şoför tarafından atış, mavi jip. Open Subtitles و المحققين يخبرون عائلاتهم بندقية عيار 12 منشورة من مدى قريب اطلقت من النافذة عند جهة السائق
    Çok yakından kafasına ve göğsüne iki el ateş edilmiş. Open Subtitles طلق نارى فى الرأس من مدى قريب وطلقتان فى الصدر
    Çok yakın mesafeden ateş etmiş olmalı. Open Subtitles إذاً القاتل كان يجب ان يكون على مدى قريب
    Ona ateş ettin ama yakın mesafeden ıskaladın. Open Subtitles لقد أطلقتى النار عليها من مدى قريب وأخطأتى
    Kan sıçramaları, tek kurşun olduğunu gösteriyor. yakın mesafeden... Open Subtitles تناثر الدم يُشير لرصاصة واحدة، من مدى قريب.
    yakın mesafeden iki el atılmış. Open Subtitles رُميت برصاصتين من مدى قريب.. يوجد الكثير من بقايا البارود
    Hırpalanmış gibi görünüyor. yakın mesafeden beynine bir kurşun yemiş. Open Subtitles يبدو أنّه تم ضربها، طلقةٌ واحدة على الرأس، من مدى قريب
    Neredeyse ölüyordum, fakat kuzenim Johnny benden daha kötü bir şekilde vuruldu, yakın mesafeden pompalı tüfekle. Open Subtitles وكادت تكلفني حياتي لكن ابن عمي تلقاها أسوأ مني سلاح قاذف على مدى قريب
    Ayrıca, elimde listende adı geçmeyen ve aynı bu kurban gibi, yakın mesafeden oyuk uçlu mermi ile başından vurulmuş bir ceset daha var. Open Subtitles عدى أني الآن لدي جثة يابسة أخرى ليست على قائمتك وقتلت مثل الأولى , مدى قريب تصويب مباشر , ضربة رأس بعد السقوط على الأرض
    Yani ateş eden adam önce odadaki tek silahlı adamı sırtından vuruyor Hatcher'e dönüyor, yakın mesafeden onu çenesinin altından vuruyor. Open Subtitles -إذن، القاتل يضع رصاصة في ظهر صاحب السلاح الآخر في الغرفة، يستدر لـــ "هاتشر" من مدى قريب ويعطيه واحدة أسفل ذقنه
    Ölüm nedeni yakın mesafeden kafatasının ön kısmına uygulanan kurşun yarası. Open Subtitles كان سبب الوفاة طلقة نارية أطلقت من مدى قريب نحو مقدمة الجمجمة
    O kadar yakın mesafeden birini vurmak barut izi kolayca 1,000 olabilirdi. Open Subtitles عند إطلاق النار على شخص من مدى قريب كذاك يمكن لعدد الجزيئات أن تكون أكثر من ألف على الأقل
    Sonra barut isi bırakan, yakın mesafeden atılan iki kurşun infaz tarzında öldürüldüklerini gösteriyor. Open Subtitles وتبعتها رصاصتين من مدى قريب مع بقع سوداء، مما يشير إلى أنّهما أُعدِما. -حسنا.
    Ellen da yakın mesafeden boynundan vurulmuş. Hiç böyle bir düzen görmemiştim. Open Subtitles وإلين إصيبت من مدى قريب خلف الرقبة
    38 kalibre, yakın mesafe. Open Subtitles -عيار 38. مدى قريب.
    yakın mesafe. Open Subtitles من مدى قريب
    Tek atış. yakından mesafe. Büyük olasılıkla 38 kalibreli bir tabanca. Open Subtitles طلقه واحده من مدى قريب محتمل من مسدس عيار 38

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد