| Ve bizi her hafta sonu lunaparka götürür ve hep aynı şeye binerdik. | Open Subtitles | و كان دائماً يأخذنا إلى تلك الأفعاونية في مدينة الملاهي كل اسبوعين تقريباً |
| Kime haber verecektim? Çocuklar lunaparka gitmeye karar verdi. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك أحداً لنخبره جميع الطلاب قرروا الذهاب إلى مدينة الملاهي في آخر لحظة |
| İlişkimiz oldukça hızlı başladı ve benimle eğlence parkına gitmek istedin. | Open Subtitles | علاقتنا بدأت بشكل سريع جدا و طلبتُ منكِ الذهاب لـ مدينة الملاهي معي |
| Bu anonim şirketin lunapark gibi hayatımıza girmesine bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب هذه الفكرة بدمج مدينة الملاهي في يومنا العادي |
| Dün gece karnavalda giydiğiniz her şey burada mı? | Open Subtitles | إذاً هذا كل شئ ارتديه في مدينة الملاهي الليلة الماضية؟ |
| karnavaldan uzak durman için seni uyarmamın nedeni bu değildi. | Open Subtitles | هذا ليس سبب تحذيري لك بالبقاء بعيدا عن مدينة الملاهي |
| Biz de etrafa bakıp, oranın sahibiyle konuşmak için karnavala gittik. | Open Subtitles | لذا ذهبنا لتفقد مدينة الملاهي و تحدثنا مع مالكي مدينة الملاهي |
| Seni lunaparka götüreceğim! | Open Subtitles | لا تبكِ، سوف أصطحبك إلى مدينة الملاهي تلك |
| Ve bir keresinde de lunaparka gittiğim zaman... | Open Subtitles | كانت هناك تلك المرة الأخرى عندما ذهبت الى مدينة الملاهي |
| Pekala sen ve kız kardeşin lunaparka beraber mi gitmiştiniz? | Open Subtitles | إذن ، أنتِ وأختكِ ذهبتما إلى مدينة الملاهي سوية؟ |
| Önce bunu yapalım, sonra lunaparka gidelim, sonra da açıkhava sinemasına. | Open Subtitles | بعد ذلك ، يمكننا أن نذهب إلي مدينة الملاهي وبعد ذلك نذهب إلي المسرح |
| Pazar günü eğlence parkına gitmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول بأنها تريد الذهاب إلى مدينة الملاهي في يوم الأحد |
| Bazen de sonra eğlence parkına giderdik. | Open Subtitles | وبعد ذلك أحيانًا، نذهب إلى مدينة الملاهي |
| lunapark. Gidebilir miyiz? Lütfen. | Open Subtitles | انها مدينة الملاهي , أيمكننا الذهاب , رجاءا ؟ |
| O karnavalda neler olduğunu öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نعرف ما الذي يحدث في مدينة الملاهي تلك |
| karnavaldan ithal edildiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكم جلبتموه من مدينة الملاهي |
| Bu karnavala en son gelişimizi hatırlıyorum da. | Open Subtitles | أذكر آخر مرّة زرنا مدينة الملاهي هذه. |
| Ondan sonra sen, ben ve bütün bu karnaval sonsuza dek yaşayacağız. | Open Subtitles | و عندها أنا و أنت و مدينة الملاهي هذه كلها سنعيش فيها |
| - Tek bir şey istemiştim. Daha önce lunaparkta, kötü zaman geçirmedin mi? Ayrıca bu sefer... | Open Subtitles | من متى لم تقضي أوقاتاً ممتعة في مدينة الملاهي بأستثناء هذه المرة. |
| Geçen yıl Noel’den hemen sonra, Kaliforniya’da 132 çocuk, ya Disneyland'ı ziyaret ettikleri ya da orada bulunmuş biriyle temasa geçtikleri için kızamığa yakalandı. | TED | السنة الماضية ومباشرةً بعد عيد الميلاد، أصيب 132 طفلاً من كاليفورنيا بالحصبة وذلك إما بزيارة مدينة الملاهي ديزني لاند أو بالإحتكاك بشخص كان متواجداً هناك. |
| Hiç bir şeyin doğru gitmeyeceği, geleceğin eğlence parkı. | Open Subtitles | مدينة الملاهي المستقبلية حيث دائماً تحدث الأخطاء |
| tema parkı, şu an mahkemede eğitmenlerin suda kalmasını savunuyor. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى مدينة الملاهي تُجادل فى المحكمة.. لكي تُبقي على مُدربين الحيتان فى المياه.. |
| Bir yumruk bile indirebilirsen seni eğlence parkına getireceğim. | Open Subtitles | إذا إستطعت أن توجّه ضربة واحدة عليّ، أنا سآخذك إلى مدينة الملاهي |