"مدينتكم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• şehriniz
• Şehrinizi
• şehrinizde
• kasabanıza
• şehrinize
• Şehrinizin
• şehrinizdeki
• şehirlerinizi

"Ya Persliler'in önünde şanlı şehriniz yok olacak, ya da şehriniz kurtulursa
-ان مدينتكم الشهيرة العظيمة سوف تسقط امام الفرس -و اما سيتم انقاذها

Kolumu kaldırmam yeterli, altın şehriniz küle döner.
كل ما على هو رفع ذراعى و تتحول مدينتكم الذهبية الى رماد

Naqahdah reaktörü, Şehrinizi bir yıl boyunca ısıtmak için... ..gereken enerjiyi sağlayacaktır.
مفاعل الناكوداه يجب أن يزودنا بطاقة كافية لتدفئة مدينتكم الجديدة لمدة عام

Şehrinizi eskisi gibi yönetebilirsiniz sadece şimdi bizim korumamız altındasınız.
ستديرون مدينتكم كما تعودتم دائماً، فقط أنتم تحت حمايتنا الآن.

Size adil şehrinizde bulunmaktan ne kadar onur duyduğumuzu söylemek istiyoruz.
نُريد منكم أن تعرفوا أنه شرف أن نكون موجودون في مدينتكم

Babamın sizin kasabanıza geleceğini biliyordum.
كما تعرف، كنت أعلم أن والدي سيأتي إلى مدينتكم

Kolumu kaldırmam yeterli, altın şehriniz küle döner.
علىً فقط أن أرفع ذراعى لتحترق مدينتكم الذهبيه و تتحول إلى رماد

İleriye taşıyacağız ta ki bu şehir sizin şehriniz bizim şehrimiz onun şehri yeniden saray olana kadar!
ونحمله الي الامام حتي تصبح هذه المدينة مدينتكم

Sizin için önemli olan ne? Ormanın Ruhu'nun kellesi mi yoksa şehriniz mi?
ما المهم بالنسبة لكم انقاذ روح الغابة أم مدينتكم

Kapasiteleri ölçüsünde şiştiklerinde, düzenek yukarı doğru itilecek ve eski şehriniz yeryüzü seviyesine çıkmış olacak.
عندما تصل لأقصى طاقاتها، ستدفع بقاعدة الحفريات إلى الأعلى وترفع مدينتكم القديمة إلى مستوى سطح الأرض

Ve birkaç damla tuzlu gözyaşı karşılığında sizin şehriniz Roma'yı tekrar söylüyorum "sizin Şehrinizi" onlara bıraktı.
وقد قام بالإستيلاء من أجل مدينتكم روما أقوم مدينتكم

şehriniz ve şirketiniz tarafından ağzınıza sıçılmak üzereydi.
أنتم على وشك ان تهلكوا بواسطة مدينتكم و أتحداكم أيضاً

Şehrinizi yakmayacağız. Sizi zincire vurmayacağız, kızlarınızı kirletmeyeceğiz.
لن نحرق مدينتكم , أو نشنقكم فى سلاسل ، ولن نغتصب بناتكم

Yurtdışından yeni geldim, ve Şehrinizi bilmiyorum.
لقد وصلت للتو من الخارج ولا أعرف مدينتكم

Büyük Şehrinizi haksızca doldurduk diye kızgınsanız, özür diliyoruz.
لو كنتم غاضبين من أننا بدون وجه حق أقمنا فى مدينتكم فنحن نعتذر بشدة

şehrinizde yaşayan bir kadın cinayete tanık oldu.
المرأة التي تعيش في مدينتكم والتي شاهدت الجريمة

Oğlumun katili burada. şehrinizde bir yerde.
الرجل الذي قتل ابني موجود هنا في مدينتكم

İğrenç kasabanıza bir kaya attım.
لقد وضعت صخرة في مدينتكم المزرية

Söyler misiniz Allasen niye o iğrenç şehrinize dönmek istiyorsunuz?
لماذا تريدون العودة إلى مدينتكم القذرة؟ لا تفتح الموضوع, السبب لأنها مدينة هيا

Kendi Şehrinizin yeraltı dünyasının büyüklüğü hakkında hiç bir fikriniz yok, değil mi?
أنتم لا تعرفون مدى سرية مدينتكم ، أليس كذلك؟

Buraya geldim, çünkü şehrinizdeki bir sınıfta olanlar kuzeydeki büyük kentlerde iğrenç saldırılara yol açtı.
لقد جئت إلى هنا لأن ما حدث فى فصل فى مدرسة فى مدينتكم قد فك وثاق هجوم شرس

Katedrallerinizi mezarlık yapacağız. "Ve şehirlerinizi mezar."
سيجعلوا من مدافنكم كنيستهم و مدينتكم مدافن