Çığlığı duymadı, Panik içinde kaçtı, sonra sakinleşince, yakalanma riskini de alarak bıçağı almaya gitti. | Open Subtitles | ربما لم يسمع الصرخةَ، ربما هرب مذعوراً ثم هدأَ لاحقاً وعاد ليأخذ السكين، مخاطراً بأن يتم القبض عليه. |
Beni buradan gidelim! - O daha çok korkuyor ve Panik gibi görünüyor. | Open Subtitles | دعوني أخرج من هنا . إنه يبدو خائفاً و مذعوراً |
paranoyak dâhi olsam, bu, takip edilmediğimiz anlamına gelmez. | Open Subtitles | علي الرغم من أني قد أكون مذعوراً لا يعني بأننا لم نُتعقّب |
Birkaç karışıklık olsa hemen paranoyak oluyorsun. | Open Subtitles | تعرف كيف تكون مذعوراً عندما تخرج في سفرية |
O kadar korkmuştum ki, başka yere bakamıyordum bir türlü. | Open Subtitles | لقد كنتُ مذعوراً جداً، بحيث لم أستطع النظر بعيداً حتّى |
ve senin üzgün olduğunu gördüm, ama seni hiç bu şekild korkmuş olarak görmemiştim. | Open Subtitles | ورأيتك كذلك مستاءاً، ولكني لم أرك من قبل مذعوراً لهذا الحد. |
İki hafta önce yıldız akrobatımız, Francois Angelo, paranoya derecesinde kaygılı hareket etmeye başladı. | Open Subtitles | منذ أسبوعين نجم استعراضنا فرانسوا انجيلو .. بدأ بالتصرف بشكل مقلق و كأنه مذعوراً |
Birçoğu, evlerini ve eşyalarını kaybetmekten korkuyordu. Bu yüzden selde elektriksiz ve temiz susuz kaldılar. | TED | الكثير منهم كان مذعوراً من فقدان بيوتهم وأمتعتهم. لذلك قرروا البقاء في الفيضان بلا كهرباء ولا ماء نظيف. |
- Rahat falan değilim, Terry. Panik yapmamak için oldukça çaba sarf ediyorum. Fakat bu benim için de bir çıkış yolu. | Open Subtitles | أنا أجد أنه من الصعب علي ألا أكون مذعوراً ولكن هذه الطريقة هي الحل بالنسبة لي أيضاً |
Böylece Faisal Panik yaptı ve kendini öldürdü | Open Subtitles | بإستثناء فيصل المسكين الذي كان مذعوراً حتى الموت |
- Panik olması gerekiyordu ama olmuyor. | Open Subtitles | أقصد، يجب أن يكون مذعوراً ولكنّه ليس كذلك. |
Ve ona inanmadığım zaman, güvenlik konusunda paranoyak oldu, | Open Subtitles | وعندما لم أصٌدقه أصبح مذعوراً حول السلامة |
paranoyak olmak gibiydi ama korku olmadan. | Open Subtitles | كما لو كنت مذعوراً بدون أي خوف |
- Kim olduğunu görmek için dışarı çıktın mı? Hayır. Aklım çok karışmıştı, korkmuştum, hiçbir şey yapamayacak durumdaydım. | Open Subtitles | ، لا ، كنتُ مرتبكاً و مذعوراً للغاية غير قادر على فِعل أي شئ |
Bende ona karşılık vermek istedim ama bu hissettiklerimden çok korkmuştum. | Open Subtitles | وأردت تقبيله، لكنني كنت مذعوراً من مشاعري |
beni merdivenlerde durdurduğunda, ve benim gerçekte ne olduğumu anladığında, il başta biraz korkmuştum. | Open Subtitles | ، عندما أوقفتني عند الدرج ، و عرفت حقيقتي لقد كنتُ مذعوراً قليلاً في البداية |
Ama kapının önünde çok korkmuş görünüyordu. | Open Subtitles | لكن عندما كان ، على عتبة الباب كان يبدو مذعوراً |
korkmuş olmasına rağmen. | Open Subtitles | بالرغم من أنه كان مذعوراً |
Ben de paranoya yaptığını düşünerek ilaçlarını değiştirdim. | Open Subtitles | ،اعتقدت أنه كان مذعوراً وحسب لذا قَومتُ أدويته |
Çok korkuyordu, kurtulmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد كان مذعوراً ومهووساً بمحاولة إزالتها |
Onlar geldikten sonra, insanların özgürlüklerinden bu kadar kolay vazgeçmesi beni Dehşete düşürmüştü. | Open Subtitles | أتعلمين, بعد الوصول كنـُـت مذعوراً كيف أن الناس يتنازلون عن حرياتهم بهذه السهولة |
Hala evde oturuyor. Hiç paniğe kapılmış görünmüyor. | Open Subtitles | مازال يجلس فى شقتة ذلك الرجل ليس مذعوراً |
Polis, belki yanlışlıkla buraya girip paniğe kapıldığını ve Lisa'yı öldürmüş olabileceğini, sonra da para edebilecek bir şey aldığını düşünüyor. | Open Subtitles | .. تعتقد الشرطة أنه أخطأ باللإقتحام هنا جاء إلي هنا مذعوراً (وقتل (ليزا |