| Bir noktada, donmuş bir kuyruklu yıldız derin uzayda belirdi ve o uydulardan birine çarptı. | Open Subtitles | في نقطة ما، اقترب مذنّبٌ جليدي من أغوار الفضاء وتهشّم في إحدى تلك الأقمار |
| Eğer bir kuyruklu yıldız Dünya'ya çarpmış olsaydı belki de 5, 6 mil çapında... | Open Subtitles | لو اصطدم مذنّبٌ بالأرض ربما بعرض خمسة أو ستة أميال |
| Eğer sadece bir kaç mil çapındaki bir kuyruklu yıldız gezegenimize çarparsa sonuçları felaket olabilirdi. | Open Subtitles | لو ضربنا مذنّبٌ بعرض بضعة أميالٍ فقط فستكون النتيجة كارثية |
| Bir kuyruklu yıldız bir aya çarpar ve onu yörüngesinden çıkararak gezegene daha yakın bir yörüngeye iter. | Open Subtitles | اصطدم مذنّبٌ بقمرٍ وأخرجه من مساره |
| Eğer bir kuyruklu yıldız Dünya'ya çarpmak üzere olsaydı, dikkat edin. | Open Subtitles | لو اصطدم مذنّبٌ بالأرض، فاحترسوا |
| Öyle tuhaf bir kuyruklu yıldız ki kar yağdırıyor. | Open Subtitles | مذنّبٌ غريبٌ للغاية بحيث يمطر جليدًا |
| 1994'te Shoemaker-Levy 9 adında bir kuyruklu yıldız Jüpiter'in çok yakınından geçti. | Open Subtitles | "في 1994، مذنّبٌ يدعى "شو ميكار ليفي 9 مرّ قريبًا للغاية من المشتري |
| Bunun için gidiyor 3 mil genişliğinde bir çekirdeğiyle bir kuyruklu yıldız için. | Open Subtitles | ...إنه يتوجّه صوب هذا مذنّبٌ بنواةٍ بعرض ثلاثة أميال |
| Hartley 2 hiper aktif bir kuyruklu yıldız. | Open Subtitles | هارتلي 2" مذنّبٌ فائق النشاط" |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 