Bu herif bunu bize defalarca yaptı. O'nsuz devam etmeliyiz. | Open Subtitles | هذا الرجل فعلها مرات عديدة لابد ان نستمر من غيره |
Tamir konusunda ne kadar becerikli olduğunu bana defalarca söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني مرات عديدة كم أنت بارع في إصلاح الأشياء |
Bunu biliyorum çünkü.... çok ama çok kez nedime oldum. | Open Subtitles | أنا أعلم ل لقد كنت وصيفه الشرف عديدة، مرات عديدة. |
birkaç kez tek başına bankta oturup kendi kendine konuşmuş. | Open Subtitles | هناك مرات عديدة كان يجلس بها وحدهُ و يتحدث مع نفسهُ |
Bir kaç kez de Bin Ladin'in öldürüleceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أيضا بأنّه يعد لقتل بن لادن في مرات عديدة |
O kadar çok kan aldılar ki, damarlarımda kan kalmadı. | Open Subtitles | لقد أخذوا دمي مرات عديدة واحد من عروقي قد إنهار |
Birden kasetteki tarihi hatırladım, tekrar tekrar izlerken. | Open Subtitles | شعرت أن هذا التاريخ يذكرني بشيء ثم تذكرت أنه التاريخ المكتوب على تسجيلنا بما أنني شاهدته مرات عديدة |
Yaveri Sanço Panza'nın da ona defalarca açıkladığı üzere onlar dev değil; sadece yel değirmenleri. | TED | كما شرح له مرافقه سانشو بناثا مرات عديدة أن الذين يقاتلهم ليسوا عمالقة، بل مجرد طواحين هواء لا أكثر. |
- Evet, bunu defalarca söyledim. | Open Subtitles | هذا بالنسبة للشيء نفسه ،أو للأمور المتعلقة به. لقد قلت هذا الكلام مرات عديدة قبل ذلك. |
Bir parça kâğıt bulmuştum zarflarından birini üzerine defalarca onun adı yazılmıştı. | Open Subtitles | واحد من أظرفك قمت أنت بكتابة اسمها عليه مرات عديدة |
Eminim onunla aynı şeyi defalarca yaşamışlardı. | Open Subtitles | أنا واثقة أنهم تعرضوا لذلك مرات عديدة من مارلين |
Bilmiyorum, Clark. Sadece defalarca özür dileyebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم كلارك أنا أستطيع فقط أن أعتذر مرات عديدة |
Ama eminim o zamandan beri çok kez dişini fırçalamıştır tatlım. | Open Subtitles | انا اعلم انه نظف اسنانه مرات عديدة منذ ذلك اليوم عزيزتي |
Çünkü ben bir çok kez soyuldum. Ve artık bu kadar yeter. | Open Subtitles | لأني تعرضت للسرقة مرات عديدة, واكتفيت من هذا |
birkaç kez temizlenmeye çalıştı. | Open Subtitles | حيث كان يأتي ليتعافى من الادمان مرات عديدة |
- O kadar garip bir şey değil seni e-postalarını bir kaç kez kontrol ederken gördüm ve tuş vuruşlarını hatırlama konusunda üzerime yoktur. | Open Subtitles | ليس غريباً لتلك الدرجة. رأيتك تتحققين من بريدك الإلكتروني مرات عديدة و يصادف انني جيدة في تذكر ضغطات الازرار |
Ki biz de bunu birbirimiz adına sayamayacağım kadar çok yaptık. | Open Subtitles | وهذا الأمر فعلناه نحن جميعا لبعضنا البعض مرات عديدة لا تحصى |
İlk gününden beri sana tekrar tekrar destek olan Glee kulübünü sabote etmekten başka hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | من اليوم الأول لم تفعلي شيئا سو تخريب نادي قلي الذي كان بجانبك مرات عديدة |
Daha önce Birçok defa görmedikleri işleri yapamazlar. | TED | لا يمكنها التعامل مع الاشياء التي لم تتعرض لها من قبل مرات عديدة |
Ve her ne kadar bana sürekli ihanet etmiş olsan da,.. | Open Subtitles | و حتى رغم أنكي قومتي بخيانتي مرات عديدة, |
Pek çok defa, O'Neill sıradan terimlerin yerine garip sözcükler kullandı. | Open Subtitles | مرات عديدة ، إستخدم أونيل تعبيرات غريبة بدلا من مصطلحات معروفة |
Daha önce Ölüm Defterlerinin İnsan Dünyasına birkaç kere düştüğünü duymuştum... | Open Subtitles | لقد سمعت عن مذكرات وصلت عالم البشر مرات عديدة من قبل |
60'lı yıllarda birkaç defa karşılaşmıştınız. Savaşlar, çatışmalar... | Open Subtitles | ..لقد لقيته مرات عديدة في معارك وصراعات الستينيات |
Dr. Atkins'le ölmeden önce birçok kere bunu tartıştık, ve Amerikalıların çok fazla basit karbonhidrat yediklerinde hem fikir olduk, | TED | ناقشت د. اتكنيز في مرات عديدة قبل وفاته, وإتفقنا أن الامريكيين يتناولون سكريات كثيرة جداً, |
Bunu erkeklere pek çok kere, değişik şekillerde söyledim. | Open Subtitles | لقد قال لى الرجال ذلك مرات عديدة و بلغات عديدة |
Ülkenin her yerinde. Yüzlerce kez. Bu benim standart konum. | Open Subtitles | فى كل البلاد , مرات عديدة لقد كانت محاضرتى الرئيسية |
Onları biliyorsun çünkü bebekken sana günde birçok kez söyledim. | Open Subtitles | لإنني قُلتهم لكِ مرات عديدة طوال اليوم عندما كُنتِ طفلة |