Oldukça önemli, çünkü bir veya iki milimetre küpten daha büyük her bir tümör normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip. | TED | هذا أمرٌ مهم جدًا لأن كل ورم بحجم أكبر من حجم مليمتر مكعب أو اثنين لديه كمية دم أكبر بخمس مرات من اللحم الطبيعي. |
Köpek kulağı sizin kulak dediğiniz kurumuş kayısıdan dört kat daha hassasdır. | Open Subtitles | أذن الكلب حساسة أكثر بأربع مرات من مشمشتك الجافة التي تسميها إذنا |
Bilinen kozmostan 6 kat büyük olan, karanlık maddeden oluşan gizli bir evren. | Open Subtitles | كون مخبئ من المادة المظلمة ذو كتلة أكبر بستة مرات من الكون الطبيعي |
PV: Hapse atılan Afrika kökenli Amerikalıların sayısı beyaz insanların beş katı. | TED | بريا: يُسجَنُ الأمريكيون من أصول أفريقيَّة أكثر بخمس مرات من الأمريكيين البيض |
Benim ve Ben'in müvekkilleri onunkinin 3 katı ile karşı karşıya. | Open Subtitles | ان موكلي ,موكل بن قد واجه هذا ثلاث مرات من قبل |
Konuşmanın özü birkaç kez duyduğum iki kelimeyi barındırıyordu: Sıradaki kim? | TED | خلاصة تلك الأحاديث تتلخص في كلمتين سمعتهما لعدة مرات: من التالي؟ |
Hadi Alan. Bu hikayeyi en az on kez duydum. | Open Subtitles | هيا يا ألان لقد سمعت القصة عشر مرات من قبل. |
Görme yeteneklerinin bizden 8 kat daha fazla olduğu düşünülmektedir. | Open Subtitles | يُتوقع أن الرؤية عندهم أكبر بـ 10 مرات من البشر |
Dürtü kontrol bozuklukları erkeklere göre kadınlarda 3 kat daha fazladır. | Open Subtitles | إن إضطراب التحكم بالإنفعالات أكثر وضوحًا بالنساء بثلاثة مرات من الرجال. |
Teknolojiler daha iyi hale geldi ve şimdi DNA sıralaması Moore Yasası'ndan 5 kat hızlı ilerliyor. | TED | التكنولوجيا تطورت، والآن عملية تسلسل الحمض النووي تسير بخطى أسرع بخمس مرات من قانون مور. |
Doğrusunu söylemek gerekirse mali destek toplamda, kârdan 4 kat fazla. | TED | في الحقيقة، في المجموع فإن المعونات الحكومية أكبر بـ4 مرات من الأرباح. |
Amerika'daki sonuç İsveç'tekinin tam 3 kat fazlasıydı. | TED | في أمريكا، كان العدد أعلى بثلاث مرات من السويد. |
Bu perdeden 10 kat büyük olurdu ve 10 kat derine inmiş olurdu. | TED | أكبر ١٠ مرات من حجم تلك الشاشة، وتكون ١٠ مرات أعمق أيضاً. |
Bu programı yürüten meslektaşım, Jason Peat, bu yöntemin, geleneksel yöntemden 10 katı hızlı ve 10 katı ucuz olduğunu söylüyor. | TED | زميلي، جايسون بيت والذي يدير هذا البرنامج، أخبرني أنها أرخص وأسرع بعشر مرات من الطرق التقليدية للقيام بهذه الأمور. |
Gitgide daha çok kadın, erkeklerin iki, üç, dört katı kadın kalp hastalığından ölüyor. | TED | المزيد والمزيد من النساء مرتان وثلات وأربع مرات من النساء يموتون بسبب أمراض القلب أكثر من الرجال |
Bizim beynimiz goril beyninin 3 katı büyüklüğünde. | TED | إن حجم دماغنا أكبر بثلاثة مرات من حجم دماغ الغوريلا. |
Aslında bu Gezgin, bilirsiniz, boyut bakımından diğer Gezgin'in 10 katı büyüklüğünde, ve kütle bakımından 3 katı büyüklüğünde. | TED | هذه العربة الجوالة و للأسف، أكبر بعشر مرات من العربة السابقة و أثقل بثلاث مرات منها. |
Bu da bir partide yüz elli bin dolar eder... sana ödediklerinin beş katı. | Open Subtitles | مائة خمسون ألف ذلك أفضل خمس مرات من أن أدفع لك |
Onun kalbi olması gerekinin üç katı büyüklüğünde. Benimki uyacaktır. | Open Subtitles | قلبه أكبر ثلاث مرات من الطبيعى لذا قلبى سيلائمه |
Onun programına uyabilmek için düğün tarihini 3 kez değiştirmiştik | Open Subtitles | عزيزتى , لقد غيرنا الميعاد ثلاث مرات من أجل مواعيده |
Ve sonra bu parçanın dört kez fırına girdiğini fark ettim, buna dönüşmek için en az dört kez. | TED | وأدركت بعد ذلك أن هذه القطعة ذهبت إلى الفرن أربع مرات، على الأقل أربع مرات من أجل أن تصل لهذه الحالة. |