Kısa yaz yağmurlarının taze otlaklar çıkaracağı vadilere doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | ،إنهم يقصدون الوديان حيث تُنبت زخات أمطار الصيف مراعٍ جديدة |
Ama bu yüksek tepelerde yiyecek olmadığı için eninde sonunda yeni otlaklar aramak için aşağı inecek ve yine sineklerle karşılaşacaklar. | Open Subtitles | لكن من دون طعام على هذه المنحدرات المرتفعة، سيضطرون في آخر المطاف الهبوط لإيجاد مراعٍ جديدة، ومواجهة الأسراب القارصة مرةً أخرى. |
Ren geyikleri şimdi sadece taze otlak bulmak için değil aynı zamanda kan emici yaz sineklerinden kaçmak için de göç etmeli. | Open Subtitles | تتحرك غزلان الرنة الآن ليس لمجرد إيجاد مراعٍ نضرة، بل أيضاً لتجنّب حشود ذباب الصيف ماصّ الدماء |
Mandalar için bu, bitmek bilmeyen bir otlak arayışı demektir. | Open Subtitles | فالجواميس رهينة بحث دائم عن مراعٍ جديدة |
Ne kadar da düşüncelisin sen öyle. | Open Subtitles | حسنآ,أنظر لنفسك أصبحت مراعٍ |
- Ne kadar düşüncelisin. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | شعورٌ مراعٍ شكراً |
Beni yemyeşil çayırlarda yatırır. | Open Subtitles | انه سيجعلني أستلقي على أرضٍ كلها مراعٍ خضراء |
Ancak bu yüksek yamaçlarda yiyecek olmadığından eninde sonunda yeni otlaklar aramak için aşağı inmek zorunda kalıp, bir kez daha sineklerle karşılaşacaklar. | Open Subtitles | لكن من دون طعام على هذه المنحدرات المرتفعة، سيضطرون في آخر المطاف الهبوط لإيجاد مراعٍ جديدة، ومواجهة الأسراب القارصة مرةً أخرى. |
Çok düşüncelisin. | Open Subtitles | ذلك كان مراعٍ جدا للمشاعر |
Ne kadar düşüncelisin. | Open Subtitles | كم أنت مراعٍ لمشاعر الآخرين |
Çok düşüncelisin. | Open Subtitles | هذا مراعٍ للشعور |
Yeşil çayırlarda beni yatırır ve otlatır. | Open Subtitles | "في مراعٍ خضر يربضني" |
"Beni taze çayırlarda yatırır. | Open Subtitles | "في مراعٍ خُضرٍ يُربِضني" |