Kanın damarda pıhtılaşıp Reçel gibi olmasıdır. | Open Subtitles | هو عندما يثخن الدمّ فوق في عروقك تحبّ مربّى شليك. |
Omlet, ekmek, tereyağı ve Reçel! | Open Subtitles | أريت ذلك؟ أخي ، العمّة عظيمة جداً البيض والزبدة وطبــــق مربّى أيضاً |
Reçel yapmalıyım. - Yapsam yaparım biliyorsun. - Tabii ki yaparsın. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أصنعَ مربّى. على أية حال، أنا كُنْتُ أَتكلّمُ مع روب أمس. |
Ve bayanlar voleybolu, ve Pearl Jam gibi bir şey deniyor. | Open Subtitles | , uh, و الكرة الطائرة النِساءِ، ودَعا شيءَ مربّى لؤلؤيةً. |
Bu süre içerisinde suikastçı onu rahatlıkla çilek reçeli yapar! | Open Subtitles | الكثير مِنْ الوقتِ لقنّاص ليعَمَل من مربّى فراولة |
# Ben bir parça ekmek olsaydım, sen tereyağı ya da Reçel olurdun. | Open Subtitles | فإن كنتِ قطعة الخبز, فسأكون زبدة أو مربّى. |
Cidden güzel Reçel. | Open Subtitles | هي مربّى جيدةُ جداً. |
Kulağındaki Reçel mi? | Open Subtitles | هل ذلك مربّى الذي على أذنك ؟ |
Reçel yok mu? | Open Subtitles | لا يوجد مربّى ؟ |
Reçel yapıyorum. | Open Subtitles | أصنع مربّى. |
Reçel yapıyorsun. | Open Subtitles | تصنعين مربّى. |
- Yine Jam! | Open Subtitles | - مربّى ثانيةً! |
Ben Pearl Jam alayım. | Open Subtitles | آخذُ , uh، مربّى لؤلؤية. |
Az daha Dumbo parmağı reçeli oluyordun. | Open Subtitles | كُنت ستصبح مربّى إصبعِ قدم. |
Neymiş o, çilek reçeli mi? | Open Subtitles | -ما تلك, مربّى فراولة؟ |
Bari en azından safran kaplı mısırla yanında acı biberli ballı tereyağı olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أرجوك قل لي إنّه على الأقل لديكم ذرة مع مربّى العسل وفلفل أحمر |