Çünkü bir insan özgür olmayı istemeli ve burada da gayet rahatız. | Open Subtitles | لأن الإنسان عليه أن يريد أن يكون حرا، ونحن مرتاحون جدا هنا. |
Sonny'ye teşekkür ettiğimizi söyle. Ama biz yerimizde rahatız. | Open Subtitles | اخبره بشكرنا علي الدعوه و لكننا مرتاحون هنا |
Taşınmak zor bir iştir. Burada çok rahatız. | Open Subtitles | الانتقال قضية كبيرة نحن مرتاحون هنا ,أنا اعلم هذا |
Gir şu arabaya. Şimdi herkes oturduğu yerden memnun mu? | Open Subtitles | أدخل السيارة اللعينة هل أنتم مرتاحون الاَن جميعاً ؟ |
Yılda bir kez müşterilerimizle iletişim kurup satış elemanlarımızdan ne kadar memnun olduklarını öğrenir. | Open Subtitles | و مرّة كل عام ستتصل بزبائننا و تطمأن كم هم مرتاحون بالتعامل مع موظّفي المبيعات لدينا |
Bak, erkeklerin Madonna ödevinden biraz rahatsız olduğunu biliyorum sen ve ben, müşterek takım kaptanı olarak bir sürü şarkısını karışım olarak yapabiliriz böylece herkese ne kadar güzel olabileceğini gösteririz. | Open Subtitles | انظر , أنا أعلم أن الفتيان غير مرتاحون قليلا حول مهمة مادونا هذه لذا وجدت أنه أنا و أنت كقائدين |
Beni bu şekilde sette rahatsız etme. Dada, dinle. | Open Subtitles | لا يمكنهم صنع فيلم وهو جالسون مرتاحون بغرف مكيفه |
Kısa bir süre içinde kalkmış olacağız. - Siz beyler, rahat mısınız? | Open Subtitles | سوف نسير على المدرج خلال دقائق قليلة إذن، هل مرتاحون يا رفاق؟ |
Çok rahatız, yüzbaşı. Yüzbaşı, yüzbaşı, yüzbaşı! Çavuş Allan B. Isaac değil o... | Open Subtitles | نحن مرتاحون كشيطان يا كابتن ماهي حالة ماثيوز؟ |
Oh, biz onunla oldukça rahatız. Bu çimentonun bütünlüğü, bu doğrudur. | Open Subtitles | نحن مرتاحون بخصوص سلامة ذلك الإسمنت، هذا مؤكد. |
Evet, yukarıda çok rahatız. | Open Subtitles | نعم , نحن مرتاحون جداً فوق هنا |
Dower Evi'nde oldukça rahatız. | Open Subtitles | لكن نحن مرتاحون جدا في القصر الصغير. |
-Tabii öyle, ama biz çok rahatız. | Open Subtitles | -أجل، بالطّبع. لكنّنا كنّا جميعاً مرتاحون |
Yukarıda çok rahatız. | Open Subtitles | نحن مرتاحون جداً فوق هناك |
Biz burada rahatız. | Open Subtitles | نحن مرتاحون هنا. |
Ama Canaima'dakiler ondan memnun. | Open Subtitles | لكن ناسَ كانايما، مرتاحون مَعه. |
Sıkı çalışıyor, ve çalışanlar orada olmasından memnun. | Open Subtitles | إنها تعمل بجٍد والعمال مرتاحون لوجودها |
Mahkememde her birinizin rahatça konuştuğunu görmek memnun edici ancak... | Open Subtitles | -كفى، كفى يسعدني أنكم مرتاحون إلى درجة |
Ben sadece arkadaşlarımı bu kadar rahatsız hissettirmenden bıktım usandım. | Open Subtitles | لقد سأمت من جعل أصدقائك يشعرون بأنهم غير مرتاحون |
Bu güzel ama sanırım insanları rahatsız ediyoruz. | Open Subtitles | هذا لطيف ولكن أعتقد أننا نجعل الناس غير مرتاحون |
Sanırım hepimiz bu konuşmadan rahatsız olduk. | Open Subtitles | أظن أننا جميعا غير مرتاحون جدا جدا |
Nasıl rahat mısınız bari? | Open Subtitles | هل انتم مرتاحون كذلك ؟ |