Bünyemdeki bütün bionik parçalar birbirleriyle bağlantılı. | Open Subtitles | البايلوجية الألكترونية وبايلوجيتي مرتبطتان معاً |
Bu iki soygun bağlantılı mı ordan çıkarırız. | Open Subtitles | هذا من شأنه أن يخبرنا إذا كانت هذه السرقتان مرتبطتان |
Bu iki davanın birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أتعتقدين أن هاتان القضيتان مرتبطتان ببعضهما؟ |
Ama onları bir yerde depolamak enerji gerektirir. Dostumuz Albert Einstein sayesinde enerji ve kütlenin ilişkili olduğunu biliyoruz. | TED | ولكن يتطلب الأمر طاقةً لتخزينهم في مكان واحد وكما نعرف بالفضل لصديقنا ألبرت آينشتاين فالطاقة والكتلة مرتبطتان . |
Yani iki siber atağımız birbirleriyle ilişkili. | Open Subtitles | إذاً كلاً من هجمتي القراصنة مرتبطتان |
Miami'de olmamın nedeni bu küvet cinayetlerinin, Noonan'ın karısı, Lisa Bell ülke çapındaki bir dizi cinayetle ilişkili olduğuna inanmamdır. | Open Subtitles | سبب زيارتي (ميامي) هو أنّي مقتنع بأنّ جريمتا المغطس هاتين... زوجة (نونان) و(ليسا بِل)... مرتبطتان بسلسلة جرائم في أنحاء البلاد |
Yani isteme ve hoşlanma bağlantılı. | TED | لذلك، الإعجاب والرغبة مرتبطتان. |
Lakin birbiriyle bağlantılı oldukları için bu ikisini tek dava altında toplamış bulunuyoruz. | Open Subtitles | ...لكن كلتاهما مرتبطتان ببعض لذا فقد قررت المحكمة النظر فيهما معاً |
Bence ikimizin davaları bağlantılı. | Open Subtitles | أعتقد أن قضيتينا مرتبطتان. |
İkisi de seninle ve enstitüyle bağlantılı. | Open Subtitles | كلاهما مرتبطتان بك و بالمعهد |
Bedenini yol kenarında bulduğumuzda iki vakanın bağlantılı olduğunu düşündüm, o yüzden sizi aradım. | Open Subtitles | عندما وجدنا جسدها على الطريق {\pos(192,220)} اعتقدت ان القضيتين مرتبطتان {\pos(192,220)} لذا استدعيتكم يا رفاق |
Hayır ama iki olay bağlantılı. | Open Subtitles | لا .. لكنهما مرتبطتان |
Bu iki oda uzaktan bağlantılı. | Open Subtitles | هذان الغرفتان مرتبطتان عن بعد |
Ali'nin Mona'yı öldürdüğünü kanıtlarsak iki cinayetin bağlantılı olduğunu, birinin diğerini tetiklediğini ve masum olduğunu polisler öğrenir. | Open Subtitles | "لذا إن استطعنا إثبات قتلها ل "مونا فسيدرك الشرطة أن هاتين الجريمتين مرتبطتان و أن إحداهما دفعت إلى ارتكاب الأخرى و أنكِ بريئة |
bağlantılı olmalı. | Open Subtitles | لا بد من أنهم مرتبطتان |
Miami'de olmamın nedeni bu küvet cinayetlerinin ülke çapındaki bir dizi cinayetle ilişkili olduğuna inanmamdır. | Open Subtitles | سبب زيارتي (ميامي) هو أنّي مقتنع بأنّ جريمتا المغطس هاتين... مرتبطتان بسلسلة جرائم في أنحاء البلاد |
Miami'de olmamın nedeni bu küvet cinayetlerinin ülke çapındaki bir dizi cinayetle ilişkili olduğuna inanmamdır. | Open Subtitles | سبب زيارتي (ميامي) هو أنّي مقتنع بأنّ جريمتا المغطس هاتين... مرتبطتان بسلسلة جرائم في أنحاء البلاد |