Göğüsteki kitleleri tespit etmek, incelemek ve bizim onu gördüğümüzden daha erken bir aşamada müdahale etmek için dört ya da beş fırsat. | TED | أربعة أو خمسة فرص لرؤية التكتلات في الثدي ولمسها, للتدخل في مرحلة مبكرة عن ما رأيناها. |
Gördüğünüz gibi bu, limit ve diferansiyel analize doğru atılmış çok erken bir adım durumları maksimum ya da minimuma götürdüğünüzde çok az sayıda ya da çok fazla sayıda kenarlı durumlarda ne olduğunu görebilmeniz için. | TED | فكما ترون لقد تعلمت ابنتي .. في مرحلة مبكرة .. عن حساب الحدود .. والتفاضل ومايمكن حدوثه عند اخذ الامور الى الحدود القسوى .. والانتقال من عدد الاضلاع القليل .. الى الكثير |
ama fark ettim ki bu kadar büyük bir şeyi erkenden planlamaya başlamak kimseye zarar vermezdi. | TED | ولكنني اكتشفتُ، لن يضر البدء في التخطيط من أجل شيء كبير جدًا، في مرحلة مبكرة جدًا. |
Görüştüğüm insanlardan birisi depresyonu ölüyor olmanın yavaş bir yolu olarak tanımladı, ve bunu böyle erkenden duymak benim için iyi bir şeydi çünkü bana yavaş yavaş ölüyor olmanın hakikaten ölüme götürebileceğini hatırlatmıştı, ve bu ciddi bir meseleydi. | TED | أحد أوائل الأشخاص الذين قابلتهم قد وصف لي الاكتئاب على أنه طريقة بطيئة للموت، و كان سماع ذلك في مرحلة مبكرة أمر جيد لأنه ذكرني بأن هذه الطريقة البطيئة للموت يمكن أن تؤدي فعلاً إليه، بأنه أمر خطير. |
Bu tarz teknoloji erken teşhis olanağını kaçıran insan sayısını önemli ölçüde azaltacaktır. | TED | يمكنُ لمثل هذه التقنية التقليل وعلى نحو كبير من عدد الناس الذين تملصوا من التشخيص في مرحلة مبكرة للسرطان. |
Ama size önümüzdeki 17 dakika içerisinde, hastanın fizik muayenesini kısa keserek hastayla konuşmak ya da muayene etmek yerine testler istemeye kalkıştığımızda, sadece erken teşhis ve basit tedavi fırsatlarını elimizden kaçırmakla kalmayıp çok daha fazlasını kaybedeceğimizi anlatmak istiyorum. | TED | ولكني أريد أن أعرض عليكم هذه الحالة خلال الـ 17 دقيقة التالية عندما نقوم بتقصير الكشف الجسدي, ونميل إلى طلب التحاليل والاختبارات بدلاً عن الكلام مع المريض والكشف عليه, فإننا لا نغفل عن التشخيصات البسيطة فقط والتي يمكن تشخيصها وعلاجها في مرحلة مبكرة, ولكننا أيضاً نفقد أكثر من هذا بكثير. |
Babamla annem hep sıkıntının bizde değil, dış dünyada olduğunu fakat bunu değiştirebilecek güçte olduğumuzu düşünürlerdi. Ben de erkenden yapmaya başladım. | TED | لكن أبي وأمي كان لديهما دائمًا شعور بأنه ليس خطأنا بل العالم الخارجي، ولكن أنت لديك القدرة عندما تكبر لتغيره، وبدأت بفعل ذلك في مرحلة مبكرة جدًا. |
Bugün sizlerle paylaştığım araştırma bu yeteneğin tam bir cümleyi bile dile getirmeden önce veya lazımlık eğitimli de olsak gelişimde erkenden belirdiğini gösterir. | TED | البحث الذي شاركته معكم اليوم يشير أن هذه القدرة تظهر في مرحلة مبكرة من عملية النمو، حتى قبل مقدرتنا على تركيب جملة متكاملة أو التدرب على استخدام النونية. |