"مررتِ به" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaşadıklarını
• Yaşadığın
• geçen şey
• neler çektiğini
• Yaşadıklarından

yaşadıklarını da düşününce, eminim anlayışla karşılayacaktır.
،حسناً، أنا واثق أنها ستتفهم الأمر نظراً لما مررتِ به

Bebeğim, dün yaşadıklarını atlatman biraz zaman alacaktır.
عزيزتي ، سيستلزم بعض الوقت كي تتخطي ما مررتِ به ليلة أمس

Elbette, Sean'la yaşadıklarını asla anlayamazdım.
بالطبع لا يمكنني تفهم ما مررتِ به مع شون

Dün seni tek başına bırakmamam gerekirdi üstelik, Yaşadığın onca şeyden sonra.
،ما كان يجب أن أتركك لوحدك البارحة بعد كل ما مررتِ به

Gabe kardeşini öldürmez. Bayan Lowery, sizin ve ailenizin başından geçen şey oldukça dayanılmaz.
سيدة (لاوري)، ما مررتِ به أنت وعائلتك تقريباً لا يطاق

Ben hayal bile edemiyorum ... son aylarda neler çektiğini.
... لا يُمكنني تخيل ما قد مررتِ به خلال الأشهر الماضية

Son birkaç ayda Yaşadıklarından sonra tüm bu isteklerinde biraz daha ince olacağını düşünmüştüm.
وبعد ما مررتِ به خلال الأشهر القليلة الماضية .. إعتقدتبأنكِقدتبنّيتِ.

O gece yaşadıklarını hayal bile edemiyorum.
... انظري ،ما مررتِ به في تلك الليله لا يمكنني تخيله

Kendi yaşadıklarını bir düşünsene.
فكريّ بما مررتِ به

Bundan önce yaşadıklarını tekrar yaşamanı istemiyorum April.
لا أريد أن تمرّي بنفس ما مررتِ به المرة (الماضية , يا (ابريل

Karen kimse senin yaşadıklarını yaşamamalı.
...(كارين) لا يجب على أحد أن يختبر ما مررتِ به

Son birkaç haftadır bunca Yaşadığın şeyden sonra Sıcak bir yerlere gitmeye hak kazandın.
حسناً، بعد كلّ ما مررتِ به خلال الأسابيع الماضية، أقول أنّكِ إستحقيتِ مكاناً دافئاً.

Nihayetinde, Yaşadığın onca şeyden sonra onlara kabul ettirmeyi başardım.
أخيراً، أستطعت جعلهم يوافقوا بعد كل ما مررتِ به

Tatlım, başından geçen şey korkunçtu.
-قرّة عيني، ما مررتِ به كان مروّعًا .

Hayal... edemem neler çektiğini.
لا يمكنني تخيل ما مررتِ به

Danny çocukken onu hayatta tutabilmek için neler çektiğini biliyorum.
أنا أعرف ما الذي ...مررتِ به حينما كان (داني) طفلاً لتبقيه حيّاً فحسب

Yaşadıklarından sonra Londra'nın sunduğu rahatı terk ettiğin için üzgün olmalısın.
أنا متأكّدة بأنّكِ آسفة لترككِ الرّاحة في "لندن" بعد ما مررتِ به.

Yaşadıklarından sonra seni rahatsız etmek istemedik.
لم نرغب بإزعاجكِ بعد ما مررتِ به