Birinci adım: Öncelikle yapmamız gereken şey, burada kahverengiyle belirtilmiş her biyomoleküle küçük bir kulp, bir çapa eklemek. | TED | الخطوة الأولى : ما يجب علينا فعله، أولا، هو أن نرفق كل جزيء حيوي ، موضح باللون البني هنا، إلى مرساة صغيرة، مقبض صغير. |
Seninle gelip denizkızı ya da çapa ya da çapalı denizkızı yaptırabilirdim. | Open Subtitles | كنت سأرافقك... وأوشم حورية أو مرساة... أو حورية تحمل مرساة، ماذا ؟ |
çapa yada benzer bir metalle yüzünü ve boğazını kesmişler. | Open Subtitles | نحن نعتقد ان مرساة او بعض الحطام المعدني الحا قد شق الوجه و الرقبة |
Her neyse, bu hafta birine demir atma şansım çok yüksek. | Open Subtitles | على أية حال، أنا أَقُولُ الفرص منّي سُقُوط أنت مرساة قديمة عطلة نهاية الأسبوع هذه مستوى عالي جميلَ. |
Şimdi iyi olursun diye düşünüyorum. Bir dayanak noktası bulmuş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أعتقد انك ستكون بخير الأن يبدو أنك وجدت مرساة |
Bence köklerimize dönmenin ve Anchor Beach'i yeniden büyüklük hâline getirme vakti. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان للعودة لجذورنا ولنعيد مدرسة مرساة الشاطئ لعظمتها |
Hey baba, bu şeyin kafatasımı parçalayabilecek bir çapası var mı? | Open Subtitles | أبي ، أبهذا الزورق مرساة يمكنك أن تغرزها برأسي؟ |
Ben çapayı mı tutuyorum? Sen çapayı mı tutuyorsun? | Open Subtitles | افترض كنت احمل مرساة |
Ispanak da anlık kas ve çapa dövmesi sağlar. | Open Subtitles | و السبانخ تعطي عضلات و وشم على شكل مرساة |
Biraz. Ama olimpik bir körlingçi olarak takımımızı bir çuval tost makinesine takılmış çapa gibi aşağı çekiyor. | Open Subtitles | بعض الشيء ، لكن بالنسبة لكونه لاعب أولبياد فهو يغرقنا للأسفل مثل مرساة سفينة تسحب كيس خبز |
Bu adam senin dostun değil. Seni aşağıya çeken bir çapa. | Open Subtitles | هذا الرّجل ليسَ صديقكَ، إنّه مرساة تجرّكَ إلى الأسفل. |
Bu adam senin dostun değil. Seni aşağıya çeken bir çapa. | Open Subtitles | هذا الرّجل ليسَ صديقكَ، إنّه مرساة تجرّكَ إلى الأسفل. |
Bazen çapa gibi olabiliyorum. Kadınları, kendimle batırmakla ünlüyümdür. | Open Subtitles | أستطيع أنّ أكون كـ مرساة أنا معروف بتحطيم السيدات |
İşte bu yüzden denize açılmayı seviyorsun, çünkü geleceği parlak kariyerleri okyanusun dibine çeken bir çapa gibisin. | Open Subtitles | يا إلهي، لِهذا تَحْبُّ الإبْحار، لأنك مرساة لعينة تسحب المهنَ لأسفل قاع المحيطِ اللعين |
Orada eskiden sigaraları koyduğumuz kapalı bir demir yeri var. | Open Subtitles | هناك مرساة مغلقة .. اعتدنا وضع السجائر فيها |
Sanırım merkez, orada yürüttüğümüz sağlam geminin Berlin'de demir atmasını istedi. | Open Subtitles | أنا يفترض أن أرادت مقر السفينة ضيقة ركضنا هناك والمنصوص عليها مرساة هنا في برلين. |
Mistik bir dayanak noktası. Öbür tarafı var eden büyüyü tutan şey bu. | Open Subtitles | مرساة غامضة، وهذا ما يُرسي تعويذتها المقيّمة للجانب الآخر. |
"Anchor Beach'in Bana İfade Ettikleri" yazar Jude Adams Foster. | Open Subtitles | ماذا تعنى مرساة الشاطئ لي؟ بواسطة جود أدمز فوستر |
Hadi yürüyün yerçekimi çapası nişan için hazir | Open Subtitles | المرساة تم إعدادها لا تضيعوا الوقت مرساة الجاذبية جاهزة صوبوا جيداً |
çapayı daha yeni aldım. | Open Subtitles | ، انها مرساة جديده |
Sancak demirini bırakın. Yelkenler ve babafingoyu salın. | Open Subtitles | أخفضوا مرساة الميمنة أخفضوا الأشرعة العلوية والسفلية |
Ben öteki tarafın dayanak noktasıyım. Her şeyi görebilirim. | Open Subtitles | أنا مرساة الجانب الآخر، بوسعي رؤية كلّ شيء. |
Öteki tarafı tutması için büyüye bir dayanak noktasına ihtiyacın var değil mi? | Open Subtitles | لكيّ تبقي الجانب الآخر مقامًا تحتاجين مرساة للتعويذة، صحيح؟ |