| Altı ay önce, 22 yaşındayken, kalp hastalığı nedeniyle vefat etti. | TED | قبل نصف سنة، توفّيت من مرض القلب في عمر 22 سنة. |
| Tropikal çiçek deseninle örtülünce kalp hastalığı daha güzel görünüyor. | Open Subtitles | مرض القلب يبدو بشكل جيد عندما يلف بنمط زهري أستوائي |
| kalp hastalığı, eskiden, özellikle 40 yaşlarındaki erkekler için en büyük ölüm sebebiydi. | TED | مرض القلب يعتبر أكبر قاتل، خاصة للرجال في عمر الأربعين. |
| Eğer kalp krizine kadar beklersek, bu ülkede her yıl 1.1 milyon insanı kalp hastalığına kurban etmemiz gerekir. | TED | لو إنتظرنا حتى تحدث النوبة القلبية، لضحينا بـ 1.1 مليون شخص كل عام في هذا البلد بسبب مرض القلب. |
| Sihirli değnek yok; mono terapi yok kanseri ya da kalp hastalığını tedavi eden. | Open Subtitles | ليس هناك من حل "دواء" سحري؛ و لا عِلاج أُحادي الذي يشفي من السرطان، يشفي مرض القلب. |
| Ölüm nedeni sıralamasında Kalp hastalıkları ve kanserin ardından üçüncü sırada. | Open Subtitles | انه ثالث سبب رئيسي للوفاة بعد مرض القلب والسرطان |
| Ailemde diyabeti ve kalp rahatsızlığı olan yok. | Open Subtitles | لا تاريخ للعائلة مع السكر أو مرض القلب |
| Biri kalp hastası, biri akciğerinden hasta. | Open Subtitles | آخر يعانى من مرض القلب وآخر يعانى من السل الرئوى. |
| kalp hastalığından ölüm riskinizi azaltacak." | TED | وأن هذا المنتج سوف يقلل مخاطر الموت من مرض القلب” |
| Milyonları kalp hastalıklarından kurtaracak yepyeni bir buluş bu. | Open Subtitles | دواء طبي متطور سيحمي الملايين من مرض القلب |
| 2 yıl önce yayınlanan çığır açan bir araştırma çok önemli bir soruyu sordu: kalp hastalığı olan kadınlar için en etkili tedavi yöntemleri nelerdir? | TED | في دراسة هامة تم نشرها منذ عامين، تم طرح سؤال هام: ما هي أكثر طرق العلاج فاعلية ضد مرض القلب عند النساء؟ |
| Ve bu çalışmalar çok çok önemli bir soruya zerre katkı sağlamadı, ki bu soru kalp hastalığı olan kadınlar için en etkili tedavi yöntemleri nelerdir sorusuydu. | TED | وهذه الدراسات لم تسهم بمقدار ذرة للإجابة عن سؤال شديد الأهمية ما هي أكثر أنواع العلاج فاعلية ضد مرض القلب عند النساء؟ |
| 1960'lar boyunca kalp hastalığı ABD'de yükselişteydi. | Open Subtitles | طوال الـ1960، كان مرض القلب في أوجه في الولايات المتحدة. |
| kalp hastalığı, şimdiye kadar gördüğüm üzere, asla bulunmaması gereken tek dişi kalmış bir canavar. | Open Subtitles | بقدر مايعنيني الأمر، إن مرض القلب شيء لا يتوجب الجزع منه مطلقاً و لا حاجة إلى وجوده أبداً. |
| Kalp tedavisine milyarlarca dolar harcanmasına rağmen, kalp hastalığı yılda 600.000 ölümle hala bir numara. | Open Subtitles | حتّى مع مليارات الدولارات التي يتم إنفاقها على العلاج القلبي، لا يزال مرض القلب السبب الأوّل في الوفيّات، |
| İtfaiyeciler için bir numaralı görev başı ölüm sebebi kalp hastalığı. | Open Subtitles | إن القاتل رقم واحد للميتات أثناء أداء الواجب عند الإطفائيين هو مرض القلب. |
| Hayvansal protein, kalp hastalığına neden olur. | Open Subtitles | يتسبّب البروتين الحيواني بحدوث مرض القلب. |
| Medicare artık hem kalp hastalığını tersine çevirmeye yönelik Dean Ornish Programı'nı hem de Pritikin Programı'nı karşılıyor. | Open Subtitles | إذاً الرعاية الطبيّة توافق على تسديد نفقات (كليهما برنامج (دين أورنيش لعلاج مرض القلب (إلى جانب برنامج (بريتيكن. |
| Kalp hastalıkları ve açlık hala her yerde. | Open Subtitles | مرض القلب والجوع العالمي مازال منتشراً |
| ikincisi kalp rahatsızlığı. ! | Open Subtitles | الثاني فقط بعد مرض القلب |