ويكيبيديا

    "مركزها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • merkezi
        
    • merkezinde
        
    Beynindeki konuşma merkezi de, pek tabii, etkilenmiş olabilir. Open Subtitles هو هل حسنا جدا يحتمل أن يأخذ متأثّر مركزها من الخطاب، لغتها.
    Deprem merkezi bu yılın başından beri bize doğru kayıyor. Open Subtitles مركزها يتّجه نحونا، منذ بداية هذا العام.
    Dairede duracaksın, merkezi kollayacaksın. Open Subtitles يجب عليك أن تبقى في الدائرة وتبقيعينيكدائماًعلى مركزها.
    4 buçuk milyar yıl önce, bir şey bu bulutun yapısını bozdu ve onun çökmesine yol açtı. Böylece merkezinde Güneş'i ve haliyle Güneş sistemini oluşturdu. TED بمرور 4,5 مليار سنة، شيء ما زعزع تلك السحابة وتسبب في انهيارها، فشكلت الشمس في مركزها والنظام الشمسي.
    merkezinde süper bir rüzgar gerçekten kozmik büyüklükte bir fırtına. Open Subtitles في مركزها.. رياحٌ عاتية عاصفة على نطاقٍ كوني
    Kubbeyi bir atoma benzetirsek bu duvarlarda sadece elektronlarsa demek oluyor ki merkezinde bir çekirdeği olmalı. Open Subtitles إن كانت هذه القبّة أشبه في تركيبها بالذرّة وهذه الجدران بمثابة الإلكترونات فمن المؤكد أنه يوجد نواة في مركزها
    Yani, kırmızı lekenin olduğu yerde yüksek bir basınç merkezi var. Open Subtitles تعني أنه في حالة البقعة الحمراء مركزها عالي الضغط
    MoldeVort bunlardan birini söyler ve eğer tahtada merkezi tam olarak bu uzaklıktan olan bir kare seçebilirseniz, lanet onu o noktaya gitmeye zorlar. TED يقول مولديفورت أحدهم، وإذا كان بإمكانك اختيار المربع على اللوحة والتي مركزها على بعد تلك المسافة بالضبط، ستجبره اللعنة للانتقال إلى تلك البقعة.
    Demek oluyor ki kalıcı ayin merkezi, bir ev. Open Subtitles وهذا يعني منطقة طقوس دائمة مركزها البيت
    Bu bana bir fikir verdi, toroid şekilli geometri. Karadaki binası için merkezi yer altında olan, ada binası için de, gökyüzündeki merkezinde bir toroid. TED و ولد هذا فكرة وجود ملف حلقي لهندسة التوليد، مع وسطها -- واحدة مع مركزها في أعماق الأرض للبناء الجانبي، وحلقي مع مركزه في السماء لبناء الجزيرة.
    Albert, evren, merkezi her yer olan ama dışı hiçbir şey olmayan sonsuz bir alandır. Open Subtitles (ألبرت)، العالم هو كرة لا متناهية مركزها في كل مكان... و محيطها غير موجود
    Her atomun merkezinde elektron bulutunun kuvvet çizgileriyle çevrelenen bir çekirdek bulunur. Open Subtitles كل ذرة لديها نواة صغيرة في مركزها محاطة بسحابة من الإلكترونات بخطوط القوة
    Yaşamı sömüren bir girdap ve merkezinde de bu şey vardı. Open Subtitles عن دوّامة تمتص كل أمل في الحياة وذلك هو مركزها
    Bu tuhaf, koni şeklindeki çukurların her biri merkezinde acımasız bir yırtıcı barındıran birer ölüm tuzağı. Open Subtitles ..كلّ هذه التجاويف الغريبة مصائد مُهلكة يندسّ في مركزها مفترس وحشيّ
    Çünkü 100 ışık yılı genişliğindedir ve merkezinde bulunan Herschel 36 adını verdiğimiz sıcak, yeni ve genç bir yıldız tarafından parlak bir şekilde ışıldıyor. Open Subtitles لأن مساحتها تبلغ 100 سنة ضوئية ومضاءة بحرارة نجمٍ فتيّ يقع في مركزها "عملاق يُدعى "هارشل 36
    Ve Abigail bu olayın merkezinde. Open Subtitles و(أبيغايل) في مركزها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد