Beyaz Mike'ı arayabilir ama o da bir uyuşturucu satıcısı. | Open Subtitles | كان يستطيع أن يتصل بوايت مايك , لكنه مروج مخدرات |
Bu çalıştığı bar. Erkek arkadaşı bir uyuşturucu satıcısı. | Open Subtitles | هذه هي الحانة التي تعمل فيها، صديقها مروج مخدرات |
Büyük bir uyuşturucu satıcısı, sizin gözetiminizde, sonunda sevgilisini öldürüyor. | Open Subtitles | إنه مروج مخدرات أساسي و قم بقتل صديقته بوحشية كان يجب الحجز عليه |
Bu çapsız bir haydut veya torbacıyı alt edeceğiniz bir antrenman değil. | Open Subtitles | هذا ليس مرانًا توقعون فيه بمجرم تافه أو مروج مخدرات. |
Bana Tommy'nin bir uyuşturucu taciri olduğuyla ilgili bir hikâyeyle çıkageldiniz. | Open Subtitles | لقد أتيتى لى بقصة عن أن تومى مروج مخدرات |
Bir topçu çavuşu, ailesini öldüren Meksikalı bir uyuşturucu satıcısını öldürmüştü. | Open Subtitles | رقيب مدفعي شاب أردى مروج مخدرات مكسيكي قتل عائلته |
Kendall size hiç Felix Bana adında... bir uyuşturucu satıcısından söz etmiş miydi? | Open Subtitles | هل ذكرت لك كندال قط مروج مخدرات اسمه فيلكس بانا؟ أوكي.. |
uyuşturucu satıcısı olsam, bir günde bedava mal verecek 650 kişi bulamam. | Open Subtitles | لو كنت مروج مخدرات لما استطعت ترويجها مجاناً على 650 شخص في يوم واحد |
Sadece o zamanlar sen uyuşturucu satıcısı ve Charlie de silah taşıyan bir keş değildi. | Open Subtitles | وأنت تعمل مروج مخدرات , وتشارلي لو لم يكن مدمن يحمل سلاح. |
İkimiz de biliyoruz ki, o adam uyuşturucu satıcısı. Hayır, olamaz. | Open Subtitles | مه دايمن داليقرد, والذي كلانا نعلم أنه مروج مخدرات. |
Bu öğleden sonra kocam bana gelip on yıldır büyük bir uyuşturucu satıcısı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أتى زوجي إليّ ظهر هذا اليوم قائلاً أنه كان مروج مخدرات لما يقارب 10 أعوام |
Liseden, uyuşturucu satıcısı olan bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | صديقي القديم في أيام المدرسة كان مروج مخدرات |
Kendall hiç uyuşturucu satıcısı tanımazdı. | Open Subtitles | لم تكن كندال تعرف أي مروج مخدرات |
Beyaz Mike, çok iyi bir uyuşturucu satıcısı olmuştur. | Open Subtitles | وايت مايك اصبح مروج مخدرات جيد |
Oradan uzaklaşırken Andrew düşündü ki: "Bu gelmiş geçmiş en garip uyuşturucu satıcısı olmalı." | Open Subtitles | عندما غادره آندور , قال في نفسه " هذا أَسخف مروج مخدرات على الإطلاق |
Evet, uyuşturucu satıcısı bir maymuna verdik. | Open Subtitles | أجل، لقد أعطينه لقرد مروج مخدرات |
Yani sen şimdi daha büyük bir uyuşturucu satıcısı mı olacaksın? | Open Subtitles | إذاً أنت ستصبح مروج مخدرات أعظم؟ |
Liseden, uyuşturucu satıcısı olan bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | صديق لي في الثانوية كان مروج مخدرات |
Bu çapsız bir haydut veya torbacıyı alt edeceğiniz bir antrenman değil. | Open Subtitles | هذا ليس مرانًا توقعون فيه بمجرم تافه أو مروج مخدرات. |
Shannon ve Kelly Gibbs'in tanık oldukları bir cinayet sebebiyle uyuşturucu taciri Pedro Hernandez aleyhine ifade vermeleri planlanmıştı. | Open Subtitles | كان مزمعا لشانون وكيلي غيبس أن يشهدا ضد مروج مخدرات بيدرو هرينانديز على جريمة قتل رأتاه يرتكبها. |
Bunu sürdürüyorsun, ama başka bir uyuşturucu satıcısını işinden edeceksin. | Open Subtitles | احتفظ بهذا سوف نخرج مروج مخدرات آخر من العمل |
Onu bir uyuşturucu satıcısından kurtardın, sonra biri onu havaya uçurmaya kalktı. | Open Subtitles | أنت بالكاد أنقذتها من مروج مخدرات في حين أنّ هناك من حاول تفجيرها. |
- İyi bir adamsan bunun önemi yok. Demek istediğim, sen bir uyuşturucu satıcısısın. | Open Subtitles | -لا يهم إن كنتَ شخصاً طيباً، فأنت مروج مخدرات |