Kansas'taki sakin bir çiftlik evine girip tüm aileyi katletti. | Open Subtitles | في مزرعة في كينساس و قاموا بقتل جميع أفراد الاسرة |
Yani,eğer dünyadaki tüm siyahları bir araya toplayabilsem... ve sadece,bilirsin,bir çiftlik satın alıp hepsine.... | Open Subtitles | لو أمكنني أخذ جميع الأناس السود أشتري مزرعة في مكان ما وأتركهم |
Kırsal bir alanda, birçok hayvanla birlikte bir çiftlikte yaşıyorlarmış. | Open Subtitles | عاشتا معًا في مزرعة في الريف مع وجود حيوانات كثيرة. |
Avusturya'da bir çiftlikte, sefalet içerisinde ve iyi bir eğitim alamayarak büyüdü. | TED | لقد ترعرعت في مزرعة في النمسا، فقيرة جداً، لم تحصل على الكثير من التعليم. |
Sweetwater'da çiftlik sahibini öldürüp kızını kaçıran Wyatt adında bir adamı. | Open Subtitles | -نبحث عن رجل يدعى (وايت ) قتل صاحب مزرعة في (سويتواتر) وخطف ابنته |
Sonra, Missouri’de bir çiftliğe girdim ve çiftçilik ekonomisini öğrendim. | TED | حتى انني بدأت بتأسيس مزرعة في ولاية ميسوري وتعلمت حول اقتصاديات الزراعة. |
Evet, babasının Altar'da çiftliği var. | Open Subtitles | نعم , يملك والده مزرعة في (التار)ـ ـ(التار مدينة صغيرة تقع في المنطقة الشماليّة الغربيّة من المكسيك)ـ |
Wyoming'de bir çiftlik alıp Camelot ismi vermek istediklerini söylemişti. | Open Subtitles | وقالت انها دائما تريد شراء مزرعة في وايومنغ ، تطلق عليه كاميلوت. |
Arjantin'de bir çiftlik bulup yerleşecektik. | Open Subtitles | لقد كنا نريد العثور على مزرعة في الأرجنتين ونستقر. |
Yeteri kadar para biriktirince kardeşimle Amerika'da bir çiftlik almayı planlıyoruz. | Open Subtitles | عندما ندخرما يكفي. أخي وأنا نخطط لشراء مزرعة. في أمريكا. |
Onlar, Jersey bir çiftlik kendi New Milford denilen yerde, kıyısında Hackensack Nehri. | Open Subtitles | , يملكون مزرعة في جيرسي , مكان يدعى ميلفورد الجديدة |
Japonya'da ineklere masaj yaptıkları bir çiftlik varmış. Biliyor muydun? | Open Subtitles | أكنتِ تعرفين أن هنالك مزرعة في اليابان حيث يقومون بتدليك البقر؟ |
Kuzeye taşınmak, bir çiftlikte yaşamak. | Open Subtitles | أن أعيش معك في مزرعة في الشمال وسط الجبال |
Ah, Montecito'da küçük bir çiftlikte büyüdüm. | Open Subtitles | لقد نشأت في مزرعة في مونتسيتو لم اتوقع ان هناك مزارع صغيرة لم يكن هناك |
Batı dünyasında, bir çiftlikte yaşayarak insan, kendi kendine yeten bir hayatı seçer. | Open Subtitles | الذين يعيشون في مزرعة في العالم الغربي , إنسان يختار حياة من الاكتفاء الذاتي . |
Efendim, Surrey'deki bir çiftlikte rehin alma durumu var. | Open Subtitles | سيدي ، هناك وضع رهائن في مزرعة في ساري |
Dörtte, Kaneohe'deki bir çiftlikte. | Open Subtitles | الساعة الرابعة في مزرعة في كانيوهيه |
Sweetwater'da çiftlik sahibini öldürüp kızını kaçıran Wyatt adında bir adamı. | Open Subtitles | (أبحث عن رجلٍ يدعى (وايات. (قتل صاحب مزرعة في (سويت واتر. وأخذ ابنته. |
Kuzey Hemisphere'da bir çiftliğe ayak basmış .... herkesi tanıdığını söyleyebilirim.. | Open Subtitles | بقدر ما أقول لك إنه يعرف كل شخص يخطو بقدمه على مزرعة في نصف الكرة الأرضية الشمالي |
Bayan Alexander Virginia'da herhangi bir çiftliğe hiç gitmemiş. | Open Subtitles | ليدي الكساندر لم تكن في مزرعة في فيرجينا قط |
Biz de onları derhâl taşrada, daha mutlu olacakları bir çiftliğe göndereceğiz. | Open Subtitles | التي سننقلها سريعًا إلى مزرعة في الشمال حيث سيكونون أسعد بكثير. |
Büyükbabamın Eonyang'da çiftliği vardı. | Open Subtitles | جدي لديه مزرعة في يونغ يانغ |