ويكيبيديا

    "مسأله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • meselesi
        
    • mesele
        
    • konu
        
    • meselesidir
        
    • meselesiydi
        
    Tesla ve radyo meselesi, kesinlikle çok ilginç bir meseledir. Open Subtitles المسأله الخاصه ب تيسلا والراديو هي بحق مسأله مثيره للاهتمام
    Milli güvenlik meselesi. Seni gıdıklamak zorundayım. Open Subtitles أنها مسأله متعلقه بالأممن القومى أننى أسف ولكننى يجب أن أدغدغك
    Lange peşinde. Benim ensemde bitmesi an meselesi. Open Subtitles لانجي قد وصل اليك وما هي الا مسأله وقت قبل ان يصل الي
    Pekâlâ, çok önemli bir mesele. Yüzüğü aldığında nasıl bir görüntü çizmek isteriz? Open Subtitles حسنًا ، مسأله مهمة ماذا تريدون "أن نُخْرِجْ شكل "والتر
    Ve bir gün teknik bir konu üzerinde tartışıyorduk. Somundaki buğday çıkarım oranları. Open Subtitles يوماً ما أحتد بيننا النقاش حول مسأله تقنيه تخص نسبة الدقيق الداخله فى صناعة الخبز
    Programı bulduğumuza göre, kapatmamız an meselesidir. Open Subtitles حَسناً، الآن بما أنّنا ميّزنَا البرنامجَ يجب أن تكون مسأله سهله لإغلاقه
    Sadece zaman meselesiydi. Open Subtitles حصولي عليه كان مسأله وقت ليس إلا
    Bu lanet davayı düşündükçe bunun bir aile meselesi olduğunu fark ediyorum. Open Subtitles أكثر ما يشغلني في هذه القضية... هو إنني أدركت... أنها مسأله عائلية
    Ama burayı kilitlediğimizde katilin sen olduğunu anlamamızın en meselesi olduğunu anladın. Open Subtitles ولكن حين أغلقنا هذا المكان كنت تعرف أنها مسأله وقت قبل ان نعرف أنك القاتل
    Buraya geri çağrılmamız an meselesi. - Gitmemiz gerek. Open Subtitles إنّها مسأله وقتٍ قبلَ أن يتمَ إستدعائنا لهذا المكان
    Gerçekten söyleyemem. Danny, eğer sana bunun hayat memat meselesi olduğunu söyleseydim? Open Subtitles "داني" ، ماذا لو اخبرتك أن هذه مسأله حياة أو موت ؟
    Beni İsrail'den sınır dışı etmeleri an meselesi. Open Subtitles إنها مسأله وقت حتى يخرجوني من أسوار إسرائيل
    Onunla konuşmam lazım ölüm kalım meselesi. Open Subtitles أريد أن أكلمة ضروري إنه مسأله حياة أو موت
    Bunların ortaya çıkmasının an meselesi olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد عرفت أنها كانت فقط مسأله وقت حتى يلحق بى كل هذا
    Onu uluslararası olarak takip ettiğiniz haberinin yayılması an meselesi tabi eğer daha yayılmadıysa. Open Subtitles انها فقط مسأله وقت قبل أن تنتشر الأخبار أنكم تقومون بتعقبه على نطاق عالمى ما لم تكن قد انتشرت بالفعل
    Şeyh llderim'le ilgili bir mesele, düzenbaz Yahudi'ye atlarını ödünç veren adam. Open Subtitles إنها مسأله متعلقه "بالشيخ "إلدريم الذي أعار خيله لليهودي المدعي
    Şeyh llderim'le ilgili bir mesele, düzenbaz Yahudi'ye atlarını ödünç veren adam. Open Subtitles إنها مسأله متعلقه "بالشيخ "إلدريم الذي أعار خيله لليهودي المدعي
    Evet, ama, bilirsin, o gerçekten karmaşık bir mesele. Open Subtitles نعم , ولكن , تعلمين انها مسأله معقده
    Biliyorum bu hassas bir konu ama sormak zorundayım. Open Subtitles أعرف أن هذه مسأله حساسة, لكن عليِّ أن أسئل.
    Böylesi küçük bir konu için disiplin kurulu da ne demek? Open Subtitles ماذا يعنون بـ عقد إجتماع لجنة العدل من أجل مسأله بسيط ؟
    Khan'ın muhtemel bir saldırıyla ilgili bildiklerini bulmak ulusal güvenlik meselesidir. Open Subtitles انها مسأله أمن قومى أن نكتشف ما يعلمه خان بشأن هجمه حيويه
    Yaşlı Anubis'in silahı ele geçirmesi an meselesidir. Open Subtitles إنها مسأله وقت حتى يستطيع العجوز * ابوفيس * الحصول على السلاح
    Birinin blöfünü görmesi sadece an meselesiydi. Open Subtitles انها فقط مسأله وقت قبل ان يخدعك احدهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد