sorumluluk sahibi olan bir adam sürekli aklı bir karış havada gezemez. | Open Subtitles | على المرء ان يرى الامور على حقيقتها فى النهايه, من لديه مسئوليات |
Sen tüm kolaylıklara sahip ve sorumluluk istemeyen... kolaycı bir ütopyadan bahsediyorsun. | Open Subtitles | انك تتحدين عن المرأة المناسبة المثالية التى تملك كل المزايا و بلا مسئوليات |
Benim anladığım şekilde anlamıyorsun. Belli sorumluluklarım var. | Open Subtitles | . أنت لا تتفهم الأمر بنفس طريقتي على عاتقي مسئوليات مؤكدة |
Yapacak işlerim var. sorumluluklarım var. Süt için teşekkürler. | Open Subtitles | لدى أمور اقوم بها , لدى مسئوليات شكرا لأجل الحليب |
Yeni güçlerin yeni sorumluluklar getirdi. | Open Subtitles | مع قدراتك الجديده هناك مسئوليات جديده آتيه |
Demokrasi; düşünen, tartışan ve kamu meseleleri için kamu sorumlulukları alan vatandaşlar olmaksızın işleyemezdi. | TED | الديمقراطية لا يمكن أن تعمل دون مواطنين يتفاوضون ، يتناقشون و يضعون على عاتقهم مسئوليات من أجل الشؤون العامة |
Benim pozisyonumdaki birinin ortaklara karşı sorumluluğu var. | Open Subtitles | رجل في موقعي عليه مسئوليات لحاملي الأسهم |
Bir işin veya sorumlulukların olsaydı o gün en iyi arkadaşı gibi olacak mıydın? | Open Subtitles | ماذا لو كان لديك عمل او مسئوليات او اماكن تحب ان تكون بها مثل افضل صديق لها ؟ |
Daha büyük bir sorumluluk verilerek, yükseltildi. | Open Subtitles | أنه فى طريقه لترقية تحمل فى طياتها مسئوليات جسيمة |
Zorlayıcı seçimler ve sorumluluk olmadan başka birisi bütün kararları sizin yerinize verse. | Open Subtitles | شخصٌ آخر يصنع جميع القرارات لكِ لا خيارات صارمة ولا مسئوليات |
Zorlayıcı seçimler ve sorumluluk olmadan başka birisi bütün kararları sizin yerinize verse. | Open Subtitles | شخصٌ آخر يصنع جميع القرارات لكِ لا خيارات صارمة ولا مسئوليات |
Senin gibi tipik, hiç bir sorumluluk almadan ve nafaka ödemeden evliliğini bitiren pisliklere tahammül edemiyorum. | Open Subtitles | لن اسمع كلمه من أحمق افسد زواجه وخرج منه بلا مسئوليات ولا شئ |
Öne çıkan, şirkette daha fazla sorumluluk alan birini. | Open Subtitles | ،شخص يستطيع التصرف ويستطيع تولّي مسئوليات أكثر في الشركة أتطلع إلى ذلك |
Benim burada sorumluluklarım var. Denizaşırı ticaret yapma, kârı koruma gibi. | Open Subtitles | لدي مسئوليات هنا تجارة أديرها وأرباح أحافظ عليها |
Başka sorumluluklarım var. Bir karım, işim. Senin için kaygılanmamalıyım... | Open Subtitles | لديّ مسئوليات أخرى , زوجتي , وظيفتي ليسعليّأن أهتملأمرك... |
sorumluluklarım var. O, beni deliye döndürmüyor. | Open Subtitles | لديّ مسئوليات و هي لا تدفعني للجنون |
sorumluluklarım var. O, beni deliye döndürmüyor. | Open Subtitles | لديّ مسئوليات و هي لا تدفعني للجنون |
Eh, Biggs, yüksek güç yanında saçma sorumluluklar ile geliyor. | Open Subtitles | مع السلطة الكبيرة تأتي مسئوليات سخيفة |
sorumluluk verilmesi gereken bu sorumluluklar olmadan gelişmesini durduran çalışanlarınız gibi tıpkı. | Open Subtitles | الموظفون الذين يحتاجون أن يعطى لهم المزيد من المسئوليات، من يتوقفوا عن التألق بدون مسئوليات... |
Son olarak üzerinde durulması gereken konu iş yeri sahiplerinin, çalışanları hakkındaki sorumlulukları olsa gerek. Bence başlıca sorumluluğunuz çalışanlarınıza onlardan bir adım sonrasını düşündüğünüzü göstermek, bir plan yapmaya çalıştığınızı kanıtlamaktır. | TED | و لكن أعتقد ما يجب إضافته أيضاً أنه لو لديك بالفعل موظفين، و لديك بالفعل شركة، أعتقد أنه عليك مسئوليات محددة لتُظهر أنك تفكيرك يسبقهم، و أنك تحاول التخطيط. |
IBM'in de sorumlulukları var sizin de sorumluluğunuz var. | TED | في تاريخ كذا وكذا، لشركة IBM مسئوليات، وعليك أنت مسئوليات. |
Bir kerecik yanıImış; temiz, aile sorumluluğu olan bir adam izlenimi yaratmaya çalışalım. | Open Subtitles | حاول أن تعطى لنفسك انطباعاً أنك رب أسرة محترم و له مسئوليات و لكنه قد يخطئ مرة |
Sadece çocuklar değil başka sorumlulukların da var. | Open Subtitles | ليس الأطفال فقط. لديكِ مسئوليات أخرى. |