- Burada bir sürü yer var. - Evet, Peder Hubbard, çok yer var. | Open Subtitles | هناك مساحة كبيرة خالية له نعم, ايها الأب هابورد, بالتأكيد |
Hemen kendimi savunayım. Bir sürü yer kaplıyorsun. | Open Subtitles | فى دفاعى ، أنت تأخذ مساحة كبيرة من الفراغ |
Cologne Opera Binası gibi büyük bir alanı doldurabilecek sesi çıkaramazdı. | TED | ولم يستطع إحداث الصوت الذي قد يملأ مساحة كبيرة مثل مساحة دار الأوبرا في كولونيا. |
Aşağı inerseniz, geniş bir itici kuvvet alanına sahip olursunuz. Yukarı çıkarsanız, kanatlar o kadar geniş değil, ve kalkması daha kolay. | TED | حتى إذا ذهبت إلى أسفل، لديك مساحة كبيرة من الدفع. وإذا صعدت، الأجنحة ليست كبيرة ، وأنه من الأسهل الصعود. |
Aramızda şu kocaman boşluk var... ve gittikçe daha da büyüyor ve büyüyor. | Open Subtitles | هناك مساحة كبيرة بيننا وهي تأخذ في الاتساع |
- Bakacak yer çok. | Open Subtitles | وهي مساحة كبيرة للبحث فيها. |
Bakmamız gereken alan çok geniş. Plansız yola çıkamayız. | Open Subtitles | هناك مساحة كبيرة نبحث فيها, لا يمكن ان نتحرك بدون خطة |
Belki de bu parçalar hala uzaydadır. Ne de olsa uzayda bir sürü yer var. | Open Subtitles | حسناً، ربما القطع لا تزال في الخارج فهناك مساحة كبيرة في الفضاء |
Çok saçmaydı. - Bir sürü yer vardı. | Open Subtitles | هذا امر سخيف، لقد كان هنالك مساحة كبيرة |
Bir sürü yer var. | Open Subtitles | . يوجد مساحة كبيرة |
Hayır, bir sürü yer var. Hem bak. | Open Subtitles | لا، هنالك مساحة كبيرة ...كما أن هذه |
Böylece büyük bir alandan güneş ışığını toplayabilirler. | TED | لذلك بإمكانها تجميع أشعة الشمس من مساحة كبيرة |
Kontrolsüz büyük bir alanda düşmanla karşılaşacağız. | Open Subtitles | نحن امام مساحة كبيرة لايمكننا السيطرة عليها |
Çok büyük bir arazi. Hepsi KC çiftliği mi? | Open Subtitles | هذه مساحة كبيرة, اهذه كل مساحة مزرعه كيه سى؟ |
Oldukça geniş bir alan, yani insanlar gelebilir ve katılmadan önce neler olduğunu anlayabilirler. | TED | يوجد مساحة كبيرة بحيث يستطيع الناس أن يفهموا الأمر قبل أن يشاركوا فيه. |
Zavallı çocuklarının fotoğraflarıyla dolu bir giriş salonu ve daha sonra geniş bir alana girersiniz. | TED | هناك في الردهة مع صور الأطفال الذين لقوا حتفهم، ثم تجد مساحة كبيرة. |
Bu büyüklükteki köpekleri tımar etmek için geniş bir alana ihtiyacınız var | Open Subtitles | تحتاج إلى مساحة كبيرة لتعتني بكلاب بهذا الحجم |
Aramızda şu kocaman boşluk var... ve gittikçe daha da büyüyor ve büyüyor. | Open Subtitles | هناك مساحة كبيرة بيننا وهي تأخذ في الاتساع |
- Bakacak yer çok. | Open Subtitles | وهي مساحة كبيرة للبحث فيها. |
Koordinat numaramızı anlamış olsalar bile aramaları gereken çok geniş bir bölge var. | Open Subtitles | حتى لو نجحت خطة الأحداثيات هذه مساحة كبيرة من المحيط لتغطيتها |