Her şey iyi giderken, bir danışmanı cinsel istismarla suçluyor. | Open Subtitles | وبدا أنّ كلّ شيء يسير على ما يرام حتّى اتّهمت مستشارًا بالإساءة إليها جنسيًّا |
Bir fizik danışmanı olarak, teknik olarak, Korelilerin tek taraflı olarak güvenli ilan ettiği bir mobil silaha el koyuyoruz. | Open Subtitles | بصفتي مستشارًا فيزيائيًا، عمليًا، نحن نحتجز سلاحًا محمولاً قد أعلنت كوريا على أنهُ آمن من جانب واحد. |
2014 Aralık ayında, bir yönetim danışmanı ve bankacılardan oluşan bir ekip olarak bu şirketlerin koridorlarında yürüyüşümüzü hatırlıyorum. | TED | وأتذكر كيف كنا نسيرُ في القاعات في واحدة من هذه الشركات في كانون الأول/ ديسمبر عام 2014، كنا مستشارًا إداريًا وفريقًا من المصرفين. |
Hannah, ıslahevinden çıktıktan sonra tedavi merkezinde bir danışmanı öldürdü. | Open Subtitles | عندما خرجت (هانا) من إصلاحيّة الأحداث، قتلَت مستشارًا في دار تأهيل |
White Sands'de mühimmat danışmanı ve ABD kimyasal silahlar programı uzmanıydı. | Open Subtitles | و لقد كان مستشارًا للذخيرة في " الرمال البيضاء" الرمالالبيضاء=هي صواريخأمريكيةذاتمدىواسع وخبير بشؤون برنامج الأسلحة الكيماوية بأمريكا @Mokhawi189 00: 08: |
Dört ayrı cinayetle suçlanan 32 yaşındaki Güney Belfastlı yas danışmanı Paul Spector bugün ilk kez mahkemeye çıkarılacak. | Open Subtitles | "بول سبيكتور" البالغ 32 عام ويعمل مستشارًا نفسيًا للمنكوبين من جنوب "بيلفاست"، والمتهم بـ 4 جرائم قتل سيظهر اليوم لأول مرة في المحكمة. |
CIA'in Brian Finch'i koruduğum eğitilmemiş bir danışmanı kaçırması ölümcül bir tehlikeye atması ve bana bir maille bile haber vermeden operasyona katmasından başlayalım. | Open Subtitles | اختطاف وكالة المخابرات لـ(برايان فينش) وضع مستشارًا غِرًّا وعدتُه بالحماية في خطر جسيم دون إخطار بريديّ لاستئذاني أولًا. |